Işık bahçeleri çoktan unuttuk
Karanlık delhizlerde çırpınır durur
Delimi deli bir yürek
Çıldırasıya bir sarhoşluk
Yalnızlık ordusunun yitik komutanları gibi
Sessizdi yürek yakışımız
Kendimize acımak
Ve birazda acıkmaktı beklentimiz
Girdaba yakalanan iki şahmarandık
Yabancı sularda
Antik diyarlarda
Birazda sevdalıydık
Silme gözyaşlarına boğulmadan
Hep yutkunurduk
Çaresizdi bir birimizi sarmamız
Sarılmadan edemesekte
Oysa iki kumru olmak isterdik
Parmakla gösterilen
Sarı
Mavi
Yeşil renk karışımı
Bir sevinçle
Otobüslerde
Caddelerde
Bazende bir restoranın kuytu küşesinde
Çingene çicekçi kızla bereber
Atardık türk parasıyla iki metelik
Akşam sıfteliği
Açardık avuçlarımız
Ona nuhtan kalma masalları sormazdık
Kemberin aşkınıda
Nede delice sevişen
Türk sinamalarından
Kıvrınır yatardık kardeşcesine
Biraz umut
biraz özgürlük
birazda arsız aşkı ekerdik
Ekerdik bahcemize
Döllenmesede bahçe tozlarımız
Yıldızlardan evlatlık
Aydaki nakışı ödünç alırdık
Çakalın barçlarını düşünmeden
Yedi veren gül olmazdı mutluluk
Kesintiye uğrardı
Kurumuş dere yataklarından
Ve susuz şimşeklerden
Belki bir gün yıkanırdı
Yıkanırdı yüzlerimiz
Mutluluk pınarında
Çeşme başına çatılmasıydı tüfekler
Kan kusmazdı ırkçı şövalyeler
Kanlı hancerlerini bellemesiydi
At sırtında büyümüş ataları
Atla avradın yanına koymasaydı
Kan kusan cellat silahları
Kayıt Tarihi : 31.3.2004 20:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!