Dolaştım baba yurdunu,
Köyüm bana garip geldi.
Yaban eller gibi gördüm,
Köylüm bana garip geldi.
Gurbet insanı pareler,
Dertler insanı yaralar,
Kuzu güttüğüm meralar,
Yörem bana garip geldi.
Tumptan tumba atladığım,
Çayırda ot topladığım,
Oynayıp da zıpladığım,
Yaylam bana garip geldi.
Oyuncağım aşığımdı,
Kırık tabak kaşığımdı,
Tahta çıra ışığımdı,
Ampul bana garip geldi.
Yaylaya yaya yürürdük,
Dostları yolda görürdük,
Sani’de mola verirdik,
Dolmuş bana garip geldi.
Kotan ile herk ederdik,
Bolca haravel söylerdik,
Azıklaşmış ekmek yerdik,
Somun bana garip geldi.
Çoban olduk dağda yattık,
Irgat olup emek sattık,
Kazanmayıp hepte battık,
Kazanç bana garip geldi.
Sabanla çamur yuğurduk,
Çamurlara tohum korduk,
Harman edip tığ savurduk,
Patos bana garip geldi.
Yıllarca gön çarık giydik,
Küfür duyduk dayak yedik,
Haksızlığa boyun eğdik,
Sevgi bana garip geldi.
Kayalıkta sal yarardık,
Guherlerde zılb arardık,
Kağnıya tepık sarardık,
Odun bana garip geldi.
Soğuk sular kamaş ekmek,
Çalıştık boşa gitti emek,
Basme kesip ettik tezek,
Kömür bana garip geldi.
Ne badireler yaşadık,
Olmayan işler başardık,
Kağnılarla yük taşıdık,
Motor bana garip geldi.
Köyün yapısı bozulmuş,
Kabristan mezarla dolmuş,
Nice hane harap olmuş,
Göçük bana garip geldi.
Yıkık baca kitli evler,
Ot basar bacayı körler,
Terk edilen o şen yerler,
Tenha bana garip geldi.
Köydeki komşu izleri,
Nasihatti ilk sözleri,
Nur saçardı gül yüzleri,
Dargın bana garip geldi.
Hani köydeki büyükler,
Yolcu ettik hep gittiler,
Sevgi, saygı olmuş heder,
Gençlik bana garip geldi.
Aynı dağlar, aynı duman,
Yeni yollar aynı mekân,
Boşa geçti bunca zaman,
Kadim bana garip geldi.
Kundik’li der zaman geçmiş,
Gençlik çağdaşlığı seçmiş,
Eski çamlar bardak olmuş,
Zaman bana garip geldi
Âşık: Eskiden çocukların oyun aracı olan kemik.
Sani: Köy ile yayla arasında ünlü kaynak, göze.
Kotan: 5-6 çift öküzle çekilen ağır pulluk.
Herk: Tarlanın bir yıl dinlenmesi için sürüp nadasa bırakılma olayı.
Haravel: Pulluğu çeken öküzleri yöneten çocukların birlikte söylediği şarkı.
Sal: İvli kayaları yararak sal taşı oluşturmak.
Guher: Yaz aylarında merada hayvanların gece yatırıldığı yer.
Zılb: Toz halinde kurutulan hayvan gübresi.
Tepık: Yaz aylarında hayvan gübresinden yapılan günlük tezek.
Basme: Kış aylarında biriken hayvan gübresinin serilip tezek yapıldığı saha.
Azık (azk) : Arpa başaklarının harmanda yağmurlara maruz kalıp kılıfında çimlenme olayı.
Kayıt Tarihi : 8.12.2010 19:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Binali Özdemir](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/12/08/dolastim-4.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!