Vuslatın yanına varıp ulaştı
Ulaştı yaşları taştı dolaştı
Dolaştı da nice engeller aştı
Aştı da peşine düştü dolaştı
Akıncılar akınlara giderdi
Giderdide düşmanla cenk ederdi
Ederdi salâtü selâmı verdi
Verdi de sevdayla pişti dolaştı
Dolaştı dağları indi çöllere
Çöllere inince düştü dillere
Dillere düşünce coşkun sellere
Sellere karışıp coştu dolaştı
Dolaştı dünyayı diyerek Leylâ
Leylâ arar iken bulmuştu Mevlâ
Mevlânın âşkıyla gönülü tavla
Tavla da beyhude şaştı dolaştı
Dolaştı dağlardan inerdi düze
Düze indiğinde bakardı ize
İze baktı götürüyor denize
Denize âşık bir kuştu dolaştı
Dolaştı ardından kaçsada düşman
Düşman olduğuna ederdi pişman
Pişman bile olsa topraktan taştan
Taştan mezarını eşti dolaştı
Dolaştı avının peşinden avcı
Avcı avlanırken tökezler havcı
Havcı avukata tüfenkten savcı
Savcı gugukunu deşti dolaştı
Dolaştı dosyadan dosyaya baktı
Baktı; efkârından cigara yaktı
Yaktı ki beyninin şimşeği çaktı
Çaktı da kazıklar boştu, dolaştı
Dolaştı; öğrenmek için cihanın
Cihanın esrarı vazıh inanın
İnanın Seksen Beş şartı Îslâmın
İslâmın zıddları beşti dolaştı
Dolaştı; sarartıp ak suratını
Suratını gören zâtlar zâtını
Zâtını indiren, devlet atını
Alan Üsküdarı aştı dolaştı
Dolaştı; Bana bak; İSLÂMİ dedi
Dedi ki nazar kıl özüne zâti
Zâti üç kıt’ayla denizdi yedi
Yed’i kudretiyle koştu dolaştı
Kayıt Tarihi : 22.7.2019 16:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!