• Nereye, kök hızıyla nereye? Yer’in İda’ları yedi yerden tıkalı, bilmiyor musun?
• Kanın kökü olsa kin dalında kucak gülleri açardı.
• Papağanıma sordum: Yarın günlerden sabah.
• Zehrine yandığımın iletişim çağı: Sesimin telleri ayağımın ellerine değmiyor.
• Dokunuyorum, dokunuyorum, dokunuyorum; kudretli bir silgi benden önce davranmış olmalı ki, hiçbir şey okunmuyor!
• Tek vuruş yeter sevgilim: Bütün kentlerim Hiroşima!
• Boğulma diyorlar; suda sahici. Simitsiz bir havada olanı neci?
• Bilirim, bu ses arka sıralarda açar. Tek parmağını Deveci’den kaldırır. Sonra kara tahta boydan boya Ayhatun.
• Gel küçüğüm, otur başım üstüne. Şaklat kamçılarını. Sen beşe tak; körebeyse, körebe.
• Füze kalkanı diyoruz: Azrail garantili, evlâdiyelik.
• Bak senin de saçların Siyu, gözlerin Tutsi. Sen de mi soykırımdan genleniyorsun?
• Gerçeğe ay hâlinde yanaştım: Yıllarca arınamadım
• Nereye, gök hızıyla nereye? Göğün kapıları Kaf Dağı’ndan kapalı, görmüyor musun?
Ali Tekmil / 05.04.08 – Cırmantepe.
Kayıt Tarihi : 5.4.2008 22:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Tekmil](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/04/05/dolanay.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!