İnsanların hem kul hemde tanrıyı oynadığı zamanlardan,
kor gibi hecelerin gri demirleri erittiği biliginin çetesizliğinde hınzır insan,
yalanın ve sahtekarlığın balyoz ağırlığında ki telaşları ve üç rengin hegemonyası ve gülünç ölümlerin bile korktuğu insan ve yüreğinde ki habis ihtiras kimliksiz bir kurşunun tanrısı,
gecenin yabani hayvan sesinin en masum hali yamayamlığın narin baldıranlığı ve tüm hoşnutsuzların kaçakçı sevdası ve,
bilimin hırçın zehri tanrıların çaresizliği paranın, gücün, aşkın, ihtirasın ve insanın....
Döl yatağının vıcık vıcık temizliği ve bebek sümüğünün sessizliği kadar ayıklasak rüyalarını insanın, gösterişsiz tabutlarında akşam gezmelerine çıkmadan ve soğuk kuru bir parıltının patırtısına maruz kalmadan...
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta