Bir düşünürün görüşüne göre dokuza on kuralı şu şekilde açıklanıyor:
Başımıza gelen tatsız olayların, üzüntülerin, sorunların, mutsuzlukların,
Onda biri bizim elimizde değildir, onda dokuzu bizim elimizdedir…
Nasıl mı, bir de örnek veriyor: Bir evde kahvaltı ederken, evin genç kızı,
Bir bardak çayı, kaza ile babasının pantolonuna dökmesi suretiyle,
Bir gerginlik yaşanıyor. Baba dikkatsizliği nedeni ile kızına şiddetle kızıyor,
Bağırıp çağırıyor, azarlıyor, kalbini kırıyor, adeta masadan kovuyor…
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken