Seher yeli gibi ılık ılık yellenir,
Sevda olur, türkü okur dillerin,
Bir bakarsın ki etrafına;
Buzlar erimiş, çiğdemler açmış,
Gönlün gül bahçesine dönmüş,
Çıkarırsın üzerinden hüzün gömleğini,
Yaşanacak güzel günler var önünde dersin,
Sonra misafir sofrası gibi donatır,
Hovarda iştahıyla, hoyratça kullanırsın,
Boncuk gibi ardarda dizilmiş zamanı.
Karanlık şehrin loş ışıkları sürükler peşi sıra,
Gönlün dilediğine akar, iştahın kabarır,
Heveslenirsin koynunda sabahlamaya,
Vuslat anı bir türlü gelmez,
Koşuşturmaktan yorulursun,
Nefesin birbirine karışır,
Takatin tükenir.
Bir yudum su gibi akar gider zaman,
Dokuz ocak döner de hayat denilen değirmende,
Altında bir avuç un bulunmaz çoğu zaman,
Ardına baka baka geçer gider günler,
Mazi olur değer verdiklerin,
Ardında koştukların, özlemlerin,
Hiç bitmeyecekmiş gibi fütursuzca yaşarsın,
Sonsuzluğa akan zamanı,
Çok yol aldığını zannedersin dere, tepe aşarken,
Bir arpa boyu yol alırsın haberin olmaz.
Sonra dönüp bakarsın maziye umarsızca,
Neydi o günler? demek gelir içinden,
Kahırlanırsın boşa geçen zamana,
Pişmanlık duyarsın yapamadıklarına,
Eyvah! Dersin ama iş işten geçmiş olur,
Avunursun yaşadıklarınla.
03.03.2004
İbrahim BayraktarKayıt Tarihi : 4.3.2004 09:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sadık Softa
tebrikler..güzel bir anlatım..safure yıldırım
Boncuk gibi ardarda dizilmiş zamanı. '
herbir dizesi anlamlı ve çok hoş gerçekten.
TÜM YORUMLAR (3)