Dokuz Işıklı Köyüm Şiiri - Erdal Yılmaz

Erdal Yılmaz
350

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dokuz Işıklı Köyüm

İstikbali gibi karanlık Köyümün
İstikbalini değiştireceğini
Aydınlatacağını müjdeler.
Sen o Dokuz Işıklı Köyümü bilmezsin
Ne bileceksin..
Sen;
Çadırda doğmadın ki
Villada
Kuş tüyü yatakta…
At sırtında ölmedin ki
Otomobilde…
Ben bilirim onu
Ben bilirim
Vatan hasretliğini…
Canım kadar sevdiğim
Öz benliğimin Örflerini
Adet ve Geleneklerini
Törelerini
Ben bilirim...
Sen;
Batı müziği dinlerken
İstikbali gibi
Karanlık Köyümün
Karanlık loşluğunda
Yanık kavalını dinlerim Çobanın
Vatan kokusu
Koyun kokusudur…
Bu ses
“Demirperdeyi
Damla damla eriten
Katarina Petroyu deli eden
Şeyh Şamil’in”
Sesini yansıtır…
O zaman
Ben ağlarım
Yanık kavalını dinlerken Çobanın
Siz bunlara ağlamazsınız…
Sizi;
Sizin benliğinizde olmayan
Şeyler ağlatır
Ama beni;
Vatan ağlatır
Köyüm ağlatır
Anam ağlatır
Çoban ağlatır
Siz bilmezsiniz
İçinizi damla damla eritecek
Vatan hasretliğini
Hayır,
Bilirsiniz
Sizde bilirsiniz

Sizin içinizi
O özlem kemirir…
Bilmezsiniz;
Örflerinizi
Adetlerinizi
Gelenek ve Törelerinizi…
Siz;
Kendinizden geçmiş olarak
Dans,
Hippi felsefesi
Çaçadan başka
Ne bilirsiniz.
Evet şunu bilirsiniz;
Vatan hasreti yerine
!
Hasretliği
Süslemiştir beyinlerinizi.
Siz gözünüzü açtınız,
Madde kamaştırdı
Göz bebeklerinizi.
Öldüğünüz gün.
Kuştüyü
Yatağınızda bile
Rahatsız oldunuz.
Ve elinizde
bahsettiniz
Madde hayaliyle yaşayan
beyinler…
Yaa
Birde beni dinleyin…
Evet
Bense;
Gözlerimi açtım dünyaya
Anamın gözyaşlarıyla doldu
Göz bebeklerim.
Göz yaşları arasında
Toprak dam gördüm daam..?
Toprak arasında
Dokuz Işık gördüm
Gözlerimi kamaştıran…
Öldüm;
At üstünde
Taş üstünde;
Etrafımda
Gülen
Nurlu yüzler gördüm…
Taş beni
Rahatsız etmedi
Rahat öldüm.
İstikbali gibi
Karanlık Köyümde;
Her şeyle duygulanan
Anam ağlar
Ben ağlarım…
Siz;
İçinizi yakan
Viskinizi yudumlarken
Ben;
Yüreğimi damla damla yakan
Anamın,
Gözyaşlarını içerim.
O an beni
“Demirperdeyi
Damla damla eriten
Katarina Petroyu deli eden
Şeyh Şamil’in”
Sesi ağlatır,
Vatan ağlatır,
Köyüm ağlatır,
Anam ağlatır,
Çoban ağlatır...
Nefret ediyorum
TÜRK Törelerine aykırı
Her şeyinizden
Nefret ediyorum sizden
Nefret…

(18.06.1973 - Yerköy)

Erdal Yılmaz
Kayıt Tarihi : 9.4.2007 19:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


İnsanın kendi şiirleri üzerine bir şeyler yazması zor bir iş, ancak bir kaç cümle önsöz gibi bir şeyler yazmam gerekirse; babamın bana yıllar öncesinde söylediği ve hala kulaklarımda uğuldayan sözlerini önsözün başlangıcı yapmam uygun olacaktır… Lise yıllarımdı; babam (şair Fazlı YILMAZ) , şiir denemelerimin bulunduğu defterimi bulmuş ve bana “oğlum gel bakalım buraya sen şiir’mi yazmaya başladın, aferin oğlum iyi bir iş yapıyorsun ancak bu yazdığın şiirler bende şöyle bir izlenim bıraktı: karasabanın sapını tutmuşsun tarla sürüyorsun ve giderken de sanki konuşarak arkanda dümdüz bir iz bırakmışsın birazcık ölçülü kafiyeli yazsan iyi olur…” demiş şiirlerim onu tatmiş etmemişti. Çünkü ona göre şiirlerim; ufka doğru uzanmış düz bir çizgide giden ve giderken de konuşan kişilerin ölçüsüz konuşmaları idi… İşte bu konuşmalardan oluşan şiirlerim; Gençlikten Çarpan Kalbimden Çocuksu çırpıntılar ve ilk esintilerdir. Bunlar; ortaokul yıllarımda başlamış ve gönülden, samimi, katkısızca anlamlı veya anlamsız olan esintilerimdir…(DOKUZ IŞIKLI KÖYÜM'de BUNLARDAN BİRİDİR-O YILLARIN SİYASİ ORTAMINDA YAZDIĞIM BİR ŞİİRDİR) Şiirler bazen gerçek yaşanmışlıktan esintiler olduğu gibi, hayali yaşantılardan da esintiler olabilir. İşte benim şiirlerim de böyledir. Gerçek yaşantımdan esintilerle beraber, hayali yaşantılarımdan da esintilerdir… İnsanın ömrü boyunca yaşantısı bir devirdir. Bu devir içerisinde; çocukluğu, gençliği, bekârlığı, evliliği, acıları, kederleri, ümitleri, ümitsizlikleri, zenginliği, fakirliği, sevgileri, hayalleri sığdırılmıştır. İşte bu bir hikaye’dir. İnsanın hikayesi… İnsanın bu yaşantısının herhangi bir anında hikayesi susabilir. İşte benim şiirlerimde de, gerçek veya hayali hikayem bir an geldi; Gençlikte Çarpan Kalbimdeki Çocuksu esintiler, Bir Devrin Hikayesiyle susuverdi… Yıllarca susan çocuksu esintileri artık gün ışığına çıkarmak istiyorum. Hayatın şartları içerisinde çocuksu esintilere kapalı, katılaşmış ancak insanlık sevgisine açılmış kalbimi çocuksu esintilerimle barıştırıp, birleştirmek istiyorum. Ve istiyorum ki bundan böyle sevgiler doğsun…

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ümüt Güngör
    Ümüt Güngör

    Selam olsun vatan diyen erlere demek istiyorum.
    Aynı zamandada bir şiirimin başlığıdır.Dokuz ışık düsturumuz sözümüz vede ülkü yüreğimizin özüdür.
    Yüreğinize sağlık değerli gönül dostu ne mutlu dokuz ışığı bilenlere izinden gidenlere.

    Allaha emanet olunuz saygı ile ümüt güngör

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Erdal Yılmaz