kendisi olanın makyajsız hali, yamalarıyla kendi kokanın iz'cesi.
Yine pazar..tuhaf yağmurlar yağıyor ankara’ya yine..kar’ı kovalayan sadece, kendini ıslatan,bana dokunmayan yağmurlar..Ne çay kesiyor içimdeki susuzluğu, ne de yedi milyonluk şarap, Viski alsaydım, sonra boş ver, pahalı sarhoşlukları oldum olası sevmedim diyorum Kendimdeyim ya, kendi kendimi dinliyorum..Öğlen uykuların da sanki sabahmış gibi günaydın diyerek uyanıyorum..etrafımda örtülü perde, melankoli ve yalnızlık var..Çay bekliyorum sabırsızlıkla, yanına sigara..su vardı bir yer de uzun zamandır içmiyorum. Nasıl depodan sızın, benzin aktığı yeri yakarsa, içimde öyle yansın istiyorum. Ve sen yokken başka kadınları seviyorum..kazaklarının içinde yalnızlığımız.. acıyoruz Ürkek çocuklar gibi sevinip ağlıyoruz ve herkes birbirinin saçını okşuyor..hızlı olmasa da İçimizdeki çocuk şefkat içinde ölüyor
Küstüğünü unutmuşum
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta