dokunmasın tenine akşam sonrası, ne soluduğumuz,
ne doğduğu yer güneşin
un ufak olsun yalnızca ve kuvveti köklerin
arı suları emip de eren portakallar
ıslak toprağı, çam sakızı, hoş rayihalı yurdunun
dorlanın sarı buğday tarlalarından beri büyür de gözlerin
gökyüzünde yaratılmış yıldızlar topluluğu ellerine kadar
benim için yaratılmış
türkülerdekinden daha al topuklarına değin
hem sen benim tanıdığım o cennet kokulu yeryüzü hurisisin
kara üzümlerine varıyorum burçlarında bağrının
hiç farkına bile varmadın belki de bunların ey gonca
tutuştu yanıp da sol tarf dudaklarının hatırlattıklarıyla
geçtim buselerinle kendimden, hayatın denizinden
bozkırlı zamanlar öncesi
kan sızdıran yaralı aslandım ve dolandım kara kaldırımlarda
sevdiğime, ateşlerden ve buselerinden olma
memleketime, ulaştığımın farkına varıncaya
Kayıt Tarihi : 5.9.2007 12:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Murat Okumuş](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/09/05/dokunmasin-tenine.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!