**Dokunmadın Bana, BENCİLLİĞİNE dokunduğ ...

Yaktın
senle geçirdiğimiz zamanları
vakit artık sensiz geçiyor sensizliği ilerliyor...
gülüşünle yüreğimi aydınlatan bütün ışıkları söndürdün...
göremiyor/sun
aşkınla körlenmiş gözlerimi
ben mi körüm yoksa?
gözlerin yerine sırtını görüyorum da! ...

kurduğun her devrik cümlelere
devrildim...
her bir adımında intihar etti düşlerim
öldü(m) ...

sense koşar ayak gittin durduramadım seni
çünkü yollarında hainliğin vardı
ve ben son bir defa kaldıramazdım
tekmeleyişini...

ben sana sevinçler biriktirirken sen bana gözyaşları verdin
ve yaş'landırdın bu masalı...

oysa kahramandın düşlerimi çalardın
ve ben hep düş'süzlükle yine gelirdim kapına
kilitli kapının arkasından gülerdin...

sen hep kazanırdın
ben kaybederdim
hem kendimi
hem de seni....

oysa bir el uzağındaydım
bir telefon sesinde
bir nefes ötende

ama dokunmadın bana
bencilliğine dokunduğun kadar!

Yan(ıl) dığımdın
yalanların dindiremiyordu bu sızıyı...
senin için kurduğum hayalleri başkalarına satıyordun!
kendine dürüstlük alacağın onurun yoktu çünkü!
Ne istiyorsun be adam?
'Seni seviyorum'larımı sakız yaptın ağzına çiğneyip tükürerek...
yüzüne tükürmedim diye mi
kalbime tükürdün?

sev(me) din
katilim olmayı...

ve öldürdün
hem beni
hemde bendeki seni...