Dokunmadan Sevenler - Garib Çoban

D/okunmadan Sevenler - Garib Çoban

Hayat o kadar güzel ki, ölüm ona çoktan aşık olmuş.
Sevgiliye karşı sahip olamayacağı kıskanç bir şehvet gibi.
Garib her kabiri ölümü şiire dönüştürüyor dedi Mezarlık bekçisi.
Eğer korkularının seni geleceğe hapsetmesine izin verecek olursan asla mutlu olamazsın.
Hedef sadece varış noktasıdır.
Tıpkı çıkış noktası gibi yolculuğun bir parçasıdır ama yolculuğun kendisi değildir.
Bir amaç olarak değil.
Hayatın geçiciliğinin ve kıymetliliğinin bir yansıması olarak.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Karşılıksız sevdiğiniz şeyi bulun ve onun sizi öldürmesine izin verin.
Çocukluk bizi şekillendirir.
Ve bugün ne olduğumuzun kökleri geçmişe dayanır.
Seni bir daha görememek gibi saçma bir fikir.
Garib, sevgilinin hayatının takıntılardan oluştuğunu anlamıştı.
Sevdiğiniz şey sizi tüketir ama aynı zamanda sizi tanımlar.
Güvenli bir sıradanlık içinde yaşamaktansa, sizi tahrik eden bir şey uğruna ölmek daha iyidir.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Bir adam/kadın yaşlandığını bilir.
Çünkü babasına/annesine benzemeye başlar.
Hayat bir nehir gibi bizi kökenine geri götürür.
Farklı olmaya yemin etsek bile, bizi oluşturanların yansıması oluruz.
Kırk yaşından sonra yapmayı öğrendiğim en önemli şey.
Hayır anlamına geldiğinde hayır demekti.
Özgürlük kendi sınırlarımızın tanınmasıyla başlar.
Hayır demek bencillik değil.
Kendini sevme eylemidir.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Kalbin hafızası, kötü hatıraları yok eder.
Karşılıksız severek güzel hatıraları büyütür.
Ve bu sanat sayesinde geçmişle baş etmeyi başarırız.
Birini özlemenin en kötü yolu.
Onun yanına oturup ona asla sahip olamayacağınızı bilmektir.
Kalp yanılmaz sözsüz bir düzenleyicidir.
Bizi hayatta tutan şeyleri kurtarır.
Ve belki de bu onların bizi kendimizden koruma yoludur sevmek.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Hayat insanın yaşadığı değil.
Hatırladığı ve anlatmak için nasıl hatırladığıdır.
Yalnızca yaşadıklarımız değil.
Kendimiz hakkında inşa ettiğimiz hikayeler olduğumuzu biliyordu kendine uzak olsada.
Güzel bir sevmenin sırrı, yalnızlıkla yapılan dürüst bir anlaşmadan b/aşka bir şey değildir.
Yalnızlık düşman değildir.
Her şey çocukluktadır, hatta gelecekte olacak olan.
Ve ancak o zaman harika bir şok gibi hissedilen o gidişlerdeki hayranlık bile.
Ama o çocuklar büyük bedenlerde sığmıyordu.
Kimse bakmadığında bize kim olduğumuzu gösteren bir yol arkadaşıdır dünyalık putlarla.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Herkes içlerinde taşıdıkları acıyı ve bunları aşmak için eşyalara verdikleri değeri bilir.
Her insanın ruhunda başkalarının algılamadığı yara izleri vardır.
Başkalarının yaralarını yargılama.
Çünkü gerçek cesaret onlara rağmen yürümeye devam etmektir.
Hiç kimse senin gözyaşlarını hak etmez.
Ve onları hak eden de seni ağlatamaz.
Gerçek aşk acı çekmekle değil.
Bollukla ölçülür.
Gözyaşlarınız, onunla ilgilenmeyen biri için akıyorsa, neden ondan vazgeçesiniz ki?
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Büyülü gerçekçilik ustası aşkın ödülü sanmıştım teheccüt vakti gönlüme gelen maideyi.
O garib gönlümden sözleri aşk.
Yalnızlık ve zamanın geçişi arasında titreşen evrenler yaratan karşılıksız sevgi sanmıştım.
Oysa ilk defa karşılıksız sevildiği içindi.
Dünyalık putlarından vazgeçip sevilmesine rağmen sevememesi.
Bir köy okulundan, iki kabirbaşında kalan gözyaşları.
Mezarların üstünden yolduğu sararmış otlar kadar bile değildi kendine samimiyeti.
Çocukluğu katledilmiş ne çok çocuk vardı yüreğinde.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Sizinle vakit geçirmek istemeyen biriyle vakit geçirmeyin.
Karşılıklılık esastır.
Bedenin beslenmesi kadar gönül hafızasının geliştirilmesi de gereklidir.
Karşılıksız sevenler zamanın sahip olduğumuz en değerli kaynak olduğunu biliyordu.
Diğer şeylerin yanı sıra, insan davranışlarından kafası karışan.
Güven duygusu olmayan korkan ve hatta tiksinti duyan ilk kişinin siz olmadığınızı keşfedeceksiniz.
Bu anlamda yalnız değilsiniz.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Aşk kişinin kendi yalnızlığını bir başkasına vermesi midir?..
Kendimizden verebileceğimiz en derin şey, Aşkın kıblesidir.
Ne kadar gülümseyerek konuşsada bunu bilmek sizi heyecanlandıracak ve uyaracaktır.
Pek çok erkek/kadın ahlaki ve duygusal açıdan o kadar rahatsızsınız ki, ne mutlu ki, bazıları sorunlarının kaydını tuttu.
Tıpkı bir gün sizin de önereceğiniz bir şey varsa.
Çocuklukta kalmış olanları onlardan öğreneceğiniz gibi Güzide mektuplar yazar gözleri.
Ne çok büyük ama çocukluk anıları olmayan insanlar var.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Senden bir şeyler öğren, onları tanımak için şems vakti dedi deliler şeyhim.
Karşılıklı ve bu bir eğitim değil sevginin muhteşem sırlarla dolu muhabbeti.
Bilgelik artık bizim için yararlı olmadığında bize gelir.
Hayat ironik bir öğretmendir.
Bazılarımız tutunmanın bizi güçlü kıldığını düşünür.
Ancak bazen bizi daha güçlü kılan şey bırakmaktır.
Soru değiştiğinde size cevapları verir.
Zaman beklemez ama bilgelik, bizim düştüğümüz yere başkaları tökezlemesin diye bıraktığımız mirastır.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Üzgün ​​olduğunuzda bile gülümsemeyi asla bırakmayın.
Çünkü kimin gülüşünüze aşık olabileceğini asla bilemezsiniz.
Yalnız bir insanın sevgisi var olabilecek en özgün şeydir.
Hiç şaşmaz yüreği, ona karanlıkta yol gösteriyordu.
O seni arkadaşlığından değil.
Kendi isteğinle seviyor.
Ruhumun safran kokulu kadınını.
Aşk bir zorunluluk değil, bir karardır.
Bu en saf sevgidir.
Çünkü boşluğu doldurmaya çalışmaz.
Yanlış kişiyle doğru şeyi yapma.
Bilgelik, ne kadar az bildiğini bilmektir.
Ya da doğru kişiyle yanlış şeyi yapma korkusuyla yaşıyorum.
Ama bir gerçeği paylaşmaktır karşılıksız sevgi.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Garibin şiiri hayatın kaosunu ama aynı zamanda acımasız güzelliğini de yansıtan kırık bir aynadır.
İşte ondan tren gibi çarpan ve her şeyi yeniden düşünmenizi sağlayacak bir karşılıksız seven gönlü var.
Üzüntü kaçınılmazdır.
Ama umut her zaman girilecek bir çatlak bulabilir.
Acıda bile güzellik devam eder.
Aşk tek başına sonsuz değildir.
Bu günlük bir karardır.
Kendine gülen kişinin gülecek şeyleri asla tükenmez.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.

Peki sence bu gelip gidişe ne kadar daha devam edebiliriz?..
O uykunun en güzel yerindeydi ona sordum.
Kendi efkarımla, yedi yıl, yedi ay ve yedi gün.
Ve yedi gece boyunca cevabını hazırlamıştım giderken.
Ah ettikçe g/özümden gelsede yaşlar.
Hayatım boyunca dedim kendime.
Değişmeyi asla bırakmayan iki ben arasında sürekli bir yaratma eylemidir.
Garib Çoban kimseyi memnun etmek için yazmadı, hayatta kalmak için şiir yazdı.
Yeniden başlamaya değer ve insan yaşarken bin defa karşılıksız sevmeli.
Şayet senden ayrıldığım halde ölmediysem, ne olur beni azarlama, yemin ederim ki bunda benim seçme hakkım yoktur.
(Y.ed - Gönül ile Göz Ucu Sohbetler Albümü)