Boşluğa sarılıyorum artık her sabah uyandığımda sana bir türlü uzanamayan halsiz kollarla
Ellerim seni arıyor boşuna yatağın sol yanında neyleyim alışamadım ki hala yokluğuna
Rahat mısın sen orda kim sarıyor seni doya doya benim içim sensiz buz kesilirken baştan ayağa
Rüyadasın sen şimdilik gerçeklerden çok uzakta dilerim yaş dökmesin gözlerin bir gün uyandığında
İyileşir belki yaralarım zamanla geçer dedim bekledim sabırla ama geçmedi kanıyor hala
Netleşir durumum kafamda sonra sonra ya vururum kendimi yollara ya dururum hep aynı noktada
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman