Bir gün
Gülüşümle aydınlanmazsa yüzün
Bil ki
Bir kıvılcım gibi solar güneş
İklimsiz mevsimler sürer hükmünü
Kaybolurum kimliksiz topraklarda
Bozulur hayatın ritmi
işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Çok güzeldi okumaktan keyif aldım
*****
sR___
Harika bir siir yureginizden guzellikler eksik olmasin:) Inci Hanim Yeni yilinizi kutlar nese huzur saglik ve mutluluk temenni ederim Hersey gonlunuzce olsun saygilar***Tam Puan***10+10
Ben şair değilim sevgilim
Şiirler yazamam sana
Öyleyse bunlar ne? Deme bana
Bunlar
Yarattığın benden
Öylesine dökülen
İnciler sana…
Harika bir siir yureginizden guzellikler eksik olmasin:) Inci Hanim Yeni yilinizi kutlar nese huzur saglik ve mutluluk temenni ederim Hersey gonlunuzce olsun saygilar***Tam Puan***10+10
Ben şair değilim sevgilim
Şiirler yazamam sana
Öyleyse bunlar ne? Deme bana
Bunlar
Yarattığın benden
Öylesine dökülen
İnciler sana…
Sevgili Kardeşim: İnci İnceer'e sevgi ve saygılarımla...
Günlerdir antoloji'deki kardeşlerimin şiir sayfalalarına birkaç cümlelik de olsa bir yorum düşebilmek gücünü kendimde bulamadım. Televizyonda izlediğim haberlerde insan ruhunu derinden yaralayan savaş görüntüleri ister istemez insan aklına
cevap arayan bazı soruların takılmasına sebep oluyor. Bir şeylerin yanlış gittiği kesin!
Çocukluk günlerimde gazetelerde boy boy resimleri çıkan Moşe Dayan ile Cemal Abdül Nasır döneminden beri Filistin Sorunu çözülemiyorsa bir şeyler yanlış gidiyordur veya bazı güçler bu sorunun çözümünü istemiyor demektir. Bu da varlıkları ve iktidarlarının devamının bu sorunun var olması ile mümkün olduğu kuşkusunu beraberinde getirmektedir.
Aklımın tarih süzgecinden geçmişin tarih sayfalarına kısa bir yolculuk yapıyorum: Ortadoğunun Haçlı Seferlerinin akınına uğradığı dönemde Sultan Selahattin Eyyubi'nin savaşta yendiği Hiristiyan askerlerine gösterdiği şevkat ve merhameti düşünüyorum. Aslan Yürekli Rişar'ın hastalandığında ölüm döşeğindeyken Sultan Selahattin'in kendi hekimini gönderek İngilizli Richard'ı tedavi ettirmesini düşünüyorum. İnsan ve toplum sevgisini kendine destur edinmiş, kendi kişisel çıkarlarından gönüllü olarak vazgeçen, ömrünü insanlığa adayan Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Hacı Bektaşı Veli ve daha nice gönlü insan sevgisi ile dolu tarihin yüce bilge ve şahsiyetlerini düşüyorum... ve Osmanlı Dönemi : Sadaka, fitre ve zakat vermek için bir tek fakirin bulunamadığı Sultan II. Murat dönemi, kırk altı yıl adaletle yönetilen bir bir imparatorluğun Kanunî Sultan Sultan Süleyman dönemini düşünüyorum.
Bir de zalim diktatörlerin dönemlerini, insan ister istemez düşünmeden edemiyor. Önce kendi halkının en sonunda da kendisinin mahvına sebep olan zalim diktatörlerin isimleri yazmaya gerek görmüyorum. Bunları zaten biliyorsunuz.
Bir şeylerin yanlış gittiği kesin: Eğer ki; bir zamanların iki kutuplu dünyası tek kutuplu dünyaya doğru gidiyorsa, birileri Dünya Ticaret Merkezinin de aralarında bulunduğu İkiz Kuleler ve Pentagon gibi stratejik öneme haiz hedeflere yolcu uçaklarını canlı bomba niyetine kullanarak saldırı emrini verebiliyorsa, Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu, Filistin, Afganistan, v.b... Dünya'nın dört bir yanına barış, kardeşlik ve huzur hakim olamıyorsa, Eğer ki iletişim çağında geldiğimiz günde dünyanın gündemine Küresel Ekonomik Kriz diye bir kavram giriyorsa bir şeylerin ters gittiği kesin...
Üretime teşvik edilmeden, kısıtlı imkanlarına insanın aklını alan çarpıcı reklamlarla lüks tüketime alıştırılan ve kredi kartı mağduru konumuna düşürülen vatandaşlarımızın sayısı: On sekiz milyon kişiyi geçti ise bir şeylerin ters gittiği ülkeyi tasarladığı bir yöne götürme gayreti içinde olduğu kesindir.
Dünyanın yarısı açlık ve kimilerinin vahim iddilarına göre bilinçli olarak topluma bulaştırılmış soy kırıcı hastalıklarla yaşam mücadelersi verirken, kimi ülkeler aşırı beslenmekten Kolesterol, Trigiserid yüksekliği gibi obezitenin kaçınılmaz sonucu kalp ve damar hastalıkları ile uğraşıyor ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar için ayrılan toplam ödenek; dünyadaki bütün açları doyurabilecek bir bütçeden daha fazlasına sahip ise bir şeyler ters gidiyor demektir.
Güzel yurdumun eli öpülesi güzel insanları işsizlik ve gizli açlığını onurundan dolayı kimseye sezdirmeme çabası içine girdiyse, Yirmi beş yıllık hekimlik hayatımda muayenehaneme utana sıkıla gelen dilencilerin sayısı; parası olmadığı halde bir tek hastayı kapıdan geri çevirmemiş olmama rağmen, gelen hasta sayısından daha fazla ise birşeyler ters gidiyor demektir.
Şimdi hayırlısı ile yeni bir yıla giriyoruz. Televizyon haberlerine bir göz atınız: Bir yanda bombalanan yerleşim yerleri, kucaklarda hastanelere taşınan yaralı çocuklar, Gözü yaşlı melek yüzlü anneler, Feryat eden babalar, elinden hiçbir şey gelmeyen ak sakallarına inci gibi gözyaşı süzülen dedeler; öbür yanda yeni yılı nasıl kutlayacağının şakınlığına düşmüş, büyük alış-veriş merkezlerinde çılgınca alış veriş yapan insanlar.
Gönül isterdi ki yukarıdaki satırların yerine Dünya'mıza barış kardeşlik ve huzurun hakim olduğu satırlar yazılabilseydi. Her ulus kendi gelenek ve göreneklerine göre kendi yurdunda özgürce yaşabilseydi de başka bir ulusun sömürü ve siyasi direktiflerine maaruz kalmasaydı.
2009 YILI 'nın bütün Dünya'ya barış, kardeşlik ve huzur getirmesini, savaşların son bulmasını, insanların özgürce üretim yapıp âdil bir paylaşım yaptıkları bir ekonomik yapıya kavuşmaları dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
Yeni yıl siz değerli kardeşime, sevdiklerinize ve sizi sevenlere mutluluk getirir inşallah.
Her şeyin sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerim ile muhteşem eserinizi tebrik ediyor kalemizin daim olması ve her dem güzelliklerin altına imza atması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum.
Değerli sayfanız aracılığı ile bu yazımı okuma zahmetine katlanan sevgili antoloji üyesi ve antolojiye misafir olan kardeşlerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum. 30.12.2008.
Dr. İrfan Yılmaz.- TEKİRDAĞ.
Mavi düşlerimin ağır sancısı…
Deniz yüreğine söyleyecek
ne çok şeyim var oysa…SEVGİLİ İNCİ HANIM ŞİİRLERİNİZİ SEVEREK VE BEĞENEREK OKUYORUM..ANTOLOJİMDESİNİZ..BU ŞİİRİNİZDE HARİKA..DUYGULARINIZI İFADE EDİŞİNİZ YALIN ANLAŞILABİLİR...SEVGİLER TABİİ Kİ TAM PUANIMLA..
İçerik ve ritim fevkalede.Kutlarım Sayın İnci hanım.
Mürsel Adıgüzel
Herkes taç yaparken onu başına
Ben denizin tüm incilerini
Döşerim senin yoluna…
***
Mavi düşlerimin ağır sancısı…
Deniz yüreğine söyleyecek
ne çok şeyim var oysa…
MAVİ DÜŞLERİMİN AĞIR SANCISI...
NE DE GÜZELDİ BE ŞAİRİM....
TEBRİKLER...
Sevgili İnci söylemek isteyip de söyleyemediğimiz ne çok şey var değil mi...Tebrikler.yüreğine sağlık.Tam puanımla listemde.Sevgiler...
sevgili / içi dolu bir barut fıçısı gibi
sevgili / bir volkan gibi
sevgili / yanmaya hazır bir ateş gibi
baktığında yanar
dokunduğunda seni yakar
yanmaksa aşka ölümdür
geri dönüşü olmayan bir yol
sevmek en kutsal bir değeri taşımak demektir
sevilmek kutsal olmak demektir
(keşke herkes sevebilse)
sevgiliye övgü dolu sözlerinizi
seven yüreğinizi canı gönülden kutluyorum
inci hanım saygılarımla
***
Gözlerine bakarım
Sessiz
Ve
Sorgusuz…
Soramam neden diye
Dokunamam…
***
Yüreğinize sağlık. Selam ve sevgiler...
Bu şiir ile ilgili 154 tane yorum bulunmakta