Eskimiş gitmelerin yordamıyım. Eylemsiler gibisin hem benden hem bensiz sırların var.
-Kökün sevgi,yani filleri besler, ben yani aşk eklendikçe adeylem, sıfateylem, bağeylem olup bağlarsın aramızı.
Eskicide kalan sözlerin vardı.Eskimez güzelliklerin dilinde yan cümlecik olup duruyordun.Oysa eskiden temel cümlemdim.
-Şimdi mayışmak adının geçtiği eylemlerin aşk uykusu.
-Sevmek, o gittikten sonra bir gün gelircesine bağlanıştır,süzülüştür, aklanıştır bir günlere. Bilme, sevme, isteme, bekleme, zincirinde seninle kalmak, seninle koşmak isimsiz yollarda yüreğinin en derinine.
-İsteyiş risalemizi yazan özlemlerin yelinde kendimize gelsek.
Kaybolmak yürüdüğümüz anların yaşayış haritasında. Sen fil olsan, ben isim, aşk olup adeylem kalsak.Sonra yan yana mayışmaktır aşk.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çıplak hayallerin kor teninden canlanan umutların adıyım. Eli öpülesi günlerindeyim. Unutulmamış bütün aşkların eşkali olarak yürüyorsun sol yanımda.
-Bitmez bir aşkın aynasında taranır geçmişim.Tanıdık bakışında kaldı bütün ömrüm. Haydi bir bakış daha istedim içten ve ücreti sevgimden ödensin.
-Haydi, koşar adımlarla geldim gözlerimde aşk ışıltısı, yüreğimde sönmeyen sevgi magmanla.
-Yanmaya geldim, seni anmaya geldim içimdeki yaraların aşkına.
ÇOK GÜZEL YÜREĞİNİZE SAĞLIK
koş!
ey yıldızlarımı vuran gamzesi ömrüme bedelim.....
tut yüreğimden..
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta