Kalabalık bir İstanbul akşamında
Nasıl da yağıyordu kar
İnce ince
Melekler iniyordu sanırsın
Düşününce
Ellerimi siper ettiğim gözlerimde
Çocuksu bir sevinç
Çığlıklar atıyordum hayranlıkla
Bu bembeyaz
Kusursuz
İlahi görüntüye
Ölümle yaşam arası bir yerlerde
Takılıp kalmıştı belki de zaman
Deniz gözlüm
Neredeydi yavrumu
O ayağımda salladığım an
Hiç istemediğin halde çıkıp gelmişti
Acımasız hazan
Biliyorum
Yanıbaşındaydım
Uzanıp dokunsam saçlarına
Sussa kulağında bitmeyen uğultular
Yine ninniler söylesem sana
Ama korkuyordum incitmekden
Sen
Çığlıklarına karıştırırken içindeki fırtınaları
Gözyaşların eşlik ediyordu
Yüreğinde kopan kasırgalara
Oysa ben
Suskunluğumda biriktiriyordum
Kahır dolu satırları
Ve
Her gece nefesini dinliyordum uykunda
Boşlukta kaybolyordu fısıltılarım
Sessizce
Seni seviyorum deniz gözlüm, diye
Gidip gidip geliyordu aklım
Kırılma noktası dedikleri
O insafsız yerde
Omuzlarımda analığın ağır yükü
Yavaşça çıkarken odandan
Habersizdin ağladığımdan
Dokun bana İstanbul
Dokun
Ya yavrumu geri ver bana
İçimdeki hicran patlamadan
Ya da salavat getir
Ben dokunacağım
Başka analar ağlamadan...
Eylül GÖKDEMİR/Asimaral... 07.02.2010
Eylül GökdemirKayıt Tarihi : 18.2.2010 23:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Nasıl da yağıyordu kar
İnce ince
Melekler iniyordu sanırsın
NE MUHTEŞEM BİR DEYİŞ. KUTLARIM
TÜM YORUMLAR (2)