DOKTOR AHİ AHMET ÇELEBİ (Gülce-Buluşma)
Bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin
Farkına varsa biliyor gibi yapan, bilmediğinin
…Yüzümün çizgileri sanki ömrümün atlası
….Sanki dünyanın uçurumları,
…..Yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası
Her şeyi iyi yanından görmeyi
Umutsuzlukta bile umut örmeyi
Merhemdir diye Derde dert sürmeyi
Hangi hekimler belletti bil bize…
…Bunu demek için geleyim söze
….Biraz da ışık tutayım tarihe, geçmişe
Her şeyi bilirim diyen, benliklerce unutulan
Hipokrat yemini etsin, diye okul okutulan…
Belki bu gün doktorlarca, bilgiden uzak tutulan
Ahi Ahmet Çelebiden bahsedivereyim size…
…Dünya onu ahi çelebi adıyla şöhrete boğdu
….Bin dört yüz otuz iki yılında dünyaya doğdu
…..Geçer adı;
Kaynaklarda Mehmet, Ahmet ve Mahmut
Olsa ne fark eder, ismi Nuh ve Yakut
Ünlü çelebimiz, o bizim Ahi’miz
Ünlü hekimlerden ünlü şifahimiz
… Tabip Kemaleddin babasıdır, doktorlukta dâhimiz,
…. Mevlana Kemal der ona halk bir başka ifadesinde
….. Bulunmuştu hekimlik görevinde
……Fatih Sultan Mehmet ve ikinci Beyazıt devrinde…
Aslen Tebrizli olan Ahi Ahmet Çelebi
Babasından almıştı ilk tıbbi bilgileri
…Ölümünden sonraysa devrin büyük hekimleri
….Altuncuzade ve Kutbuddin verdi tıbbi birikimleri
…..Kısa zamanda ilerletti mesleki bilgileri…
……Kastamonu da Candaroğlu İsmail beyin hizmetinde
Başladı işine çalışıyordu
Yavaş yavaşta alışıyordu
Gecelerinde mum ışıyordu
Günler günlere akışı yordu
….Sonra bu beylik Fatih Sultan Mehmet han tarafından
…..Osmanlı devletinin topraklarına ilhak ettiğinde
……İsmail beyinde Rumeli’deki kendisine verilen yere gittiğinde
…….İçinde bıraktığı düş yaprağını
……..Yedi tepeden dünyaya ve İslam’a göz kırpan toprağını
………Peygamberin müjdelerin müjdesiyle müjdelediği
……….Bir gün İslam’ın koruma merkezi olacağını hissettiği;
………..Bizim Ahi Ahmet Çelebi
…………Kendisi içinde şehirlerin en güzeli, güzel şehir İstanbul’a gitti.
………….Mahmut paşa da açtığı bir yerde mesleğine ilk akını etti.
…Derken;
Fatih Darüşşifasına oldu öncesinde hekim
Hekimlerin başı oldu, sonrasındaysa nitekim.
Hekim olup hastaların yüzünü güldürmeye
Bilinen hastalıkların defterlerini dürmeye…
……Devam ederken görevine severek
..….Başhekimde olunca görevde yükselerek
…..İkinci Beyazıt döneminde düştü yolu hassa hekimliğine
Hassa hekimliği de, nedir ki demeden siz
Dile ve söze gelip, diyelim kısaca biz
Saraydaki görevli hekimler ki hassa hekimi
Onların başına da denirdi saray başhekimi
…Hastaneleri, tımarhaneleri ve tıp medreselerini yönettiği
….Resmi ve özel sağlık görevlilerini tayin ettiği
…..Bir görevdi saray başhekiminin yapıp ettiği
……Emirlerindeydi, Cerrah başılar, Kehtalbaşı’ların idaresine bakardı
…… Hekimbaşılarının sağlık işlerinde geniş yetkileri vardı
……. Ayrıca görevleri arasında
…….. Yeniçeriye hassa hekimlerinden, hekim başı tayin etmek
……… Osmanlı devletinin sağlık işlerini yönetmekte vardı.
…......Devam etti bir müddet bahsettiğimiz hassa hekimliğine
……Yükselemese de saray baş hekimliğine
…...Hayat yolu uzayıp gider mutfak amirliğine.
Yol uzun dedik bir kere, hekimbaşılığa döner
Yavuz sultan zamanında görevine devam eder
Mısır seferine çıkan, yavuz ile seyrüsefer
Nasip eder hekimbaşı Ahi Çelebiye kader
…Kâbe’ye yakın giderim diye yanaklarına yaş düşer
….Ruhundaki güneşlere sıvanır bütün gülücükler
Kanuni sultan Süleyman zamanına da yetişen
İnsanlara hizmet için, bir nefes sıhhat çekişen
Ahi Ahmet Çelebi ki, Mevla’m eylesin gözü şen
Onun ömrü uzadıkça sözün şavkı yere düşen
…Bin beş yüz yirmi üç yılında
….Hac farizasını edip, Mısır seferinden dönerken
…..Ecel gelip sözünde şavkı da, kahire de sönerken
……İmam Şafinin kabri civarına edilmiştir defin
…….Öldüğü sırada vücudu kuvvetli, dişleri sapa sağlam
……..Yaşı dersen doksanı çoktan geçkin.
Birazda eserlerinden bahsedivereyim size
Azıcık kulak, göz ve dil, verirseniz eğer bize
Boşluğa nida söylerim, gidiyor sözüm dehlize
Hitap eder belki göze, belki gelir dil de dize
......Onun zamanında Edirne iline bağlı
….Osmanlı evleri vardı kapıları yola açılan sollu sağlı
Bir ilçe merkezi olan Ahi çelebi adında
Arpalık diye verildi kendisine bu kasaba
Çalıştı hep bir şeyleri alın teriyle üretmeye
Yalan katmadı sözüne, haram katmadı hesaba
……..İstanbul’da bir hamam ile
…….Çok sayıda dükkândan meydana gelen
……Bir varlığa sahipti bile…
…..Edirne’de yaptırdığı mektep ve medrese
….Bir de mescit İstanbul yemiş iskelesindeki adrese
Kanlı Fırın mescidi olarak da bilinen
İşte bu imaretlerin emrine vakfedilen
Gelir fazlasınınsa Medine fakirine
Gönderilivermesi vasiyeti edilen
…Hasenatı yaparken gözün kırpmadı ibadet kastı ile
….Büyük sevaba koştu, tasattuk olsun diye nafile…
…Kanlı fırın Mescidi dediğimiz
….Ahi Çelebi Camii olarak bildiğimiz
…...Evliya çelebinin Şefaat derken seyahati istediği
……Böyle bir hatırası olan bu güzel camii
…….En son Mimar Sinan tarafından tamir oldu bildiğimiz.
Ne yazık ki cami, bu gün tek başına
Duvarı çatlamış, sıvası dökülmüş
Sıvalar çürümüş, küf tutmuş taşına
Belki çinileri, yerinden sökülmüş
Cemaatini kaybetmiş haldeydi
Restorasyonu ise hep dildeydi
…Hız verildi iki bin yedi yıllarında
…..Vakıflar genel müdürlüğünden bitirmesini
……İbadet edilir hale getirilmesini
……..Bekliyor çağımız ve halkımız ibadet yollarında…
Belki de bekliyordur, Ahi çelebi bunu
Bakıp ağlıyor belki, damıtır göz suyunu
Bir camimize sahip çıkamadılar diye
Ayıplıyor belki de kendisi öz soyunu…
Bu gün İstanbul’umuzda bir mahalle
Edirne vilayetinde bir köy ile
Bulgaristan da püfür püfür bir yayla
İsmi anılır dillerdeki nidayla
…Taşır bu mekânlar Ahi Çelebi adını Hala…
Yazdığı en önemli neşriyatı eseri
On bölüm halindeki kitaplardan seri
…Taşlara dair Böbrek ve mesanede meydana gelen
….Risale-i Hasatül Külâ Vel Mesane de verir bilgileri…
…Bundan başka Farsça yazdığı
El Fevatüs Sultaniye Fil Kavaidi Tıbbiye
Birde Risale-i Fit-tıp ve Mesnevi Fit-tıp diye
….İki Türkçe eseri daha tespit edilmiştir ki
…...Hepsi tam birer bir külliye.
Bilgi dolu hazine, insan adlı beşere
Hekimlik üzerine ‘Mucez’ adlı esere
El emeği göz nuru akıtmıştı Ahi’miz
Onun güzel eseri, bilmesek de sahimiz
… Neşredilmiştir Arapçadan dilimize
….Evladım sen oku öğren diye.
Feyzullah Kırca
Akbaşlar köyü / Dursunbey
Kayıt Tarihi : 5.6.2010 23:55:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Feyzullah Kırca](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/06/05/doktor-ahi-ahmet-celebi-gulce-bulusma.jpg)
KUTLUYORUM.SUSMASIN
USTA BİR KALEM
KUTLARIM
*
Gülce Edebiyat Akımı'nın öncülerinden birisi olan siz kardeşimi, çalışkanlığı, araştırmacılığı ve 'konuşma dilini şiir diline getirmiş' olmanızdan dolayı kutluyorum..
*
Yazılmamışı yazmaya, söylenmemişi söylemeye, yeniden yeni olmaya devam..
*
Selamlar, saygılar...
TÜM YORUMLAR (20)