Tanıdığım doksanlı yaşlarında olan bir adam var. Kafasından hiç çıkarmadığı Ecevit şapkası ve yaşının getirdiği aksiliği de cabası olan...
Bir gün bir ihtiyacı var mı diye kontrole gideyim dedim. Kapının önünde bulunan bir bankta oturmuş ağzında derin derin dumanını içine çektiği piposu ile buldum. Bank da otururken şapkasının üstünden sağ eliyle de kafasını kaşıyordu. Onun o haline gülerek yanına yaklaştım..
''Ya Mehmet amca hiç şapka çıkarmadan kafa kaşınır mı?'' dedim. Hay demez olaydım...
Yüzünü bana çevirdi ve pis pis baktı
'' Ne o oğlum Yüksel sen götün kaşınınca pantolonunu ve donunu çıkarıyor musun?'' dedi
Ben şok. Sustum kaldım öylece...
'' Ne oldu sustun'' dedi
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta