Doksanlar 90's Şiiri - Yiğit Hoylan

Çocuktum şimdi kaç yaşında oldugumu hatırlamayacak kadar eski yıllara
Ve kocaman misketlere geri dönüyorum
Sanırım Mıchael Jackson’ın yeni renk attığı yıllardı
Odamda ki kocaman posterlerini
Ve uzaktan kumandalı arabalarımı hatırlıyorum.
Amerika starını dünyaya tanıtırken
Bizim küçük radyomuzda
Türkiye’deki bütün radyolarda olduğu gibi ağlayan bir adam şarkı sölüyordu.
Bu kadeh senin şerefine emmoğlu diyen Ferdi Tayfur
Sokaklarda evlerde dukkanlarda yankılanıyordu.

Toplumsal ekonomik acılarımızın olmadığı bir dönem yaşıyorduk.
Arkadaşlarımın beni geçtiğini söylediğimde annemin bana bmx bisiklet aldığı yıllardı.
Doğum günlerinin şimdiki yılbaşlarından daha güzel geçtiği yıllar
Kocaman video kasetler ve 37 ekran televizyonlarımızla seyre dalmanın keyfide başkaydı.
Hangi kanalı izlemek istiyorsan o tarafa çevrilmesi gereken antenlerde girdi hayatımıza
Tırnaklarını unutmadığım Freddy'nin korkutmayı başardığı insanlardan biride bendim
95'li yıllara kadar gündüzleri Susam Sokağıyla geceleri Elm Sokagıyla büyüdüm diyebilirim
Tabi Alaaddini sihirli lambasınıda unutmamak lazım.
Geleceğe dönüş filminin güzel gözüktüğü bir geçmişte
Bilemezdik geleceğin böyle olucağını
Zaman makinesı Delorean arabasına binemesekte
Küçük oyuncak olanlarını görmekte mutluluk vericiydi.
Sanırım şimdi hiçbir dizi A takımı kadar zevk vermıyor bana

Atari 2600’ün hayatımıza renk getirdiği
Super Mario'nun ise bizimle tanışmasına az kaldıgı günlerdi.
Joystıck ıle ucurdugumuz ucagımızın
Benzını bıterken ki heyecanımızı şimdilerde arar olduk.
Daha değişik heyecanlarda yaşadık tabiî ki
Kar yagdıgında bayırdan kaymak,
Kapı zillerine basıp kaçmak,
Gazoz kapaklarını tren raylarında düzleştirip,
Atari salonlarında yakalanmadan oyun oynamak gibi.

Çocuktum..
Şortunu indirince işeyen oyuncak kadar mutluydum
Hayvan sevgisini ilk önce muhabbet kuşlarıyla aşılamaya çalışan ailelerimiz
Sanal bebeklerle yaşadığımız dönemde pekte mutlu değillerdi
Kimimiz köpek baktı
Kimimiz kedi baktı
Kimimiz bakamadığı hayvanı yüzünden ağladı.

Sezen Aksu'nun bizden büyüklerimizde derin yaralar açmaya başladığı zamanlar
Geceleri Tutti Frutti'yi saniyede olsa görmek mutluluk vericiydi.
Cine5'in hayatımıza gırdıgı yıllarda gece kuşaklarını 1 dakika şifresiz izlemekte
Tutti Fruttiye eş değer bir mutluluktu.
Parliement sınema gecesinin müziğini
Bir gün cep telefonumda dinleyebilmeyi hayal etmediğim bir çocukluktu
Meşhur Marlbora reklamlarındaki kovboy ve ipi
Neden dünyanın en cok satan sıgarası oldugunu kanıtlar gıbıydı

İcatların koşullara uygun bir şekilde önümüze dokuldugu
Ve tuketım cılgınlıgının başladıgı
Teknolojının bizi sarmaya başladığı
Çocuk olmanın zirve olarak yaşandıgı
İnsanların güldüğü
trenlerin arabalardan daha önemsendiği
insanların renkli yaş günü mumları kadar dik durduğu
Uçan balonların güzel olduğu
Tetris oynamanın çılgınlık olduğu
Yıldo’nun Fenasi kerim isimle dalga geçtiği
Okan’ın gece kuşuyla karşımıza çıktığı
Tayfu'nun saksofonunu elinden düşürmediği
Yonca Evcimik'in sürekli oynadığı
Cafelerden çok çay bahçelerinin göründüğü
Leblebi tozlarının boğazımıza kaçtığı
Kaplarda yediğimiz kaymak ve küçük kaşığı
Ayşegül'ün tatilden gelmediği
Ali’nin ata bakmaktan bıkmadığı
Ediyle Büdünün anlaşamadığı
Süper Babanın haftada bir kez evımıze uğradığı
Mükemmel bir dönemdi

90'larda çocuk olmak farklıydı
90'larda çocuk olmak ayrıydı
90'larda çocuk olanlar şanslıydı

90'ları yaşayan ve unutmayan
Bütün koca çocuklara armağan olsun …