Doksan dokuz kişiyi öldüren,
sonra yüze tamamlayanın tövbesi
Bir gün peygamberimiz ümmetine buyurdu
Tövbenin önemini ashabına duyurdu
Sizden öncekilerde dedi bir adam vardı
Doksan dokuz kişiyi öldürdü yere serdi
Sonradan soruşturdu nerde en büyük âlim
Tövbesiz gider isem ne olur benim hâlim
Bir rahip gösterildi kalktı gitmiş yanına
Doksan dokuz kişinin dedi kıydım canına
Tövbem kabul olur mu acaba tövbe etsem
Mümkün mü bundan sonra Allah yolunda gitsem
Rahip ona yok dedi rahibi de öldürdü
Doksan dokuz can kıymış şimdi yüzü doldurdu
Sonra tekrar aradı en büyük alim nerde?
Niyeti halis idi deva arardı derde
Bir âlim gösterildi vardı yanına gitti
Dedi öldürdüklerim sayıları yüz etti
Eğer tövbe edersem tövbem kabul olur mu?
Yüz kişiyi öldüren ateşten kurtulur mu?
Dedi kim engel olur o kulun tövbesine
Terk eylesin burayı gitsin ilerisine
Orda öyle insanlar var, hepsi vefakârdır
Allaha ibadetle meşgul insanlar vardır
Zira bu memleketin çok kötü bir yer imiş
Elin kana bulanır insanları şer imiş
Adam hemen yol aldı tam yarı yola geldi
Ecele yakalandı yere düştü yığıldı
Melekler etrafında münakaşa ederler
Alıp götürmek için bu adam bizim derler
Rahmet melekleri der artık tövbe etmişti
Azap melekleri der hiç hayır etmemişti
Bir melek çıkageldi insan şekline girmiş
Onlara hakem olup çözüm şeklini vermiş
Dedi yolunu ölçün hangi tarafsa yakın
O taraf alıp gitsin mesafesine bakın
Melekler o hakeme hemen razı oldular
Ölçtüler gideceği yeri yakın buldular
Rahmet melekleri de onu alıp gittiler
Mesafe kısalığı bir karışmış dediler
İşte ey Müslümanlar sahihtir bu hikaye
Henüz tövbe etmemiş lakin bu imiş gaye
Allahın rahmetinden ümit kesilmemeli
Halis bir tövbe ile kapısına gitmeli
Mikdat Bal
Mikdat BalKayıt Tarihi : 10.3.2005 00:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (3)