Verdigin perhize budur gayratım,
Bundan başka uyamayong dohtor bey,
Üç sepet yımırta sabah kahvaltım,
Teker teker sayamayong dohtor bey!
İki leğen pilav bir yayıg ayran,
İster yağlı olsun ister yavan,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
İyi ki edebiyatımıza adınız yazılı hocam! Daima okunacaksınız ve dinleniceksiniz!
sevgili antoloji yetkilileri bu şiir Bedirhan Gökçe'ye ait deeğildir. Yazana saygı babında, Bedirhan Gökçe şiiriymiş gibi göstermeyiniz rica ederim.
Şiir ozan Kara Mehmed'e ait olup,Altına Bedirhan Gökçe diye imza atılması çok ayıp olmuş.Antoloji yetkililerinin bunlara çok dikkat etmesi gerekiyor.
Çok güzel bir anlatım..
hasta değil doktor olmak daha zormuş :)
tebrıkler
Güzel kardeşim bu şiir Sayın Gökçe'nin değil.Sadece o yorumluyor.Lütfen yazarı Kara Mehmet'e haksızlık etmeyelim
Bedirhan kardaşım bu adamın iştahı kesilmiş bence iştah açıcı bir şeyler. almalı. Güzel anlatım. selam ve dua ile
yıllar evvel ilk duyduğumda günlerce bütün arkadaşlarıma okumuştum bu şiiri...ve her okuduğumuzda aynı keyifle gülerdik...tam 130 kilo bir arkadaşım vardı dünyalar tatlısı..özellikle o..bayılırsı bu şiire.
çok ta güzel yorumlardı.acayip yakışıyordu şiir ona.herkes o yazdı sanıyorsu.o da ''ben yazdım'' diyordu herkese::)))
çok güzel anılarım var bu şiirle ilgili...
özlediğim bir şiirdi..biraz da keyiflenmek istedim galiba
bu şiir yazıldığı için teşekkür etmeye geldim biraz da....
saygıyla
nurcan usta
Özellikle DOST, BİR AŞK HİKAYESİ, ESRARENGİZ BİR ADAM'ı salık veririm. (Daha önceki yoruma ektir)
Şiirlerinize de, onları yorumlayışınıza da bir sözüm olmaz. Sözüm şu sayın Gökçe, GAYRİ BİR ARA BENİM SAYFAYI DA Bİ ZİYARET EDİVER. BELKİ BİR BEĞENDİĞİN OLUR, O GÜZEL YORUMUNUZLA SESLENDİRİRSİNİZ TV PROĞRAMLARINIZDA. BELLİ Mİ OLUR.
BENCE ŞİR KARAMEHTIN YAKARISLARINI BU MIZAHI OLAYI DEGERLENDIREN DINLEYEM BIR HALK OZANINA AIT BIR SIIRDIR BEDIRHAN GOKCENIN SESINDE CAN BULMUSTUR VE BEDIRHAN GOKCENIN GERCEKTENDE SESINE SADEC SESINE SAYGI DUYORUM VE ONUNDE EGILIYORUM AZINA SAGLIK KENDINI OVME USLUBUNDAN VAZ GECMESI HALINDE GERCEK BIR SAIIR OLACAKTIR SAYGI VE HAMANIYETLERIMLE ŞAAİRLERİN EFENDISI
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta