Tutkuya koşar ayakları, bedenin de sönmeye hazır bir ateş
Evveli saymazsan yaşanmamış gün diyerek, gözleri kara.
Saçına dökülür zemheri bir ışıltı, içine siner öyleki Mehveş
Yüzünden akar kara bir ırmak, bütün arzuları toplarcasına.
Sirtaki yapar bütün porselenleri kırık salonun tam ortasında
Şehvete açmış bacaklarını, kolları bir güvercin kadar yumuşak
Dokunmaktan çok öte sanki okşuyor havayı, Havva’nın o güzel kızı.
Yakıyor erkini atanın, yüreği magma gibi kaynayan Âdemin oğlu
Tutuşuyorlar aşka, susturuyorlar şehvetin ateşi ve suyunu.
Yakıyorlar! Ömrü ilahisini ve sen doğuyorsun.
Öyle, ay gibi yüzüne bakınca benim dediğim, elleri yumuk
Bir okyanus parçası gözlerine, sığmayacak kadar derin bakışı
Annesi kokan tenine kâinat serili, bir yüce oğlan.
Kayıt Tarihi : 23.11.2013 18:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Altan İlhan Arslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/11/23/dogus-47.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!