Doğup Büyüdüğüm Şehir Mardin

Vehbiye Yersel
508

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Doğup Büyüdüğüm Şehir Mardin


 Doğup büyüdüğüm şehir,kalenin eteğine petek gibi yerleşmiş,taş binalardan,konaklardan,saray kadar 4,5 sokak kapısı olan değişik yapıda evlerden Mezopotamya ovasına nazır kurulmuştur.Evlerine içine girip de,yakından inceliyecek olursanız hayretler içinde kalırsınız.Taşlara ne kadar emek verildiğini,.oya gibi işlenmiş evlerin pencere,kapı,yüklük, dolap çevreleri üzüm,çiçek,yaprak ve hatırlayamadığım birçok resimleri taş üzerinde oyulmuş,bir sanat eseri ortaya çıkmıştır.Mardin gündüz taş yığını,kayalık gibi,yeşillikten yoksun harabeye benzer,ama evler geceleyin ışıl ışıll bir gerdanlık gibi kalenin eteğini süsler.Maardin için'gündüz mezarlık,gece gerdanlık' derler.Bir söz daha var bizim bu şirin şehrimizle ilgili,'Gelen ağlar,giden ağlar.'Gercekten Mardin`e ilk defa gelenler,mahrumiyet bölgesi diye istemiyerek gelirler,ama bir müddet sonra istemiyerek ayrılırlar. Hatta bekar gelenler evlenmiş olarak dönerler.Mardin kızlarının çogu renkli gözlü,beyaz tenli,ince yapılıdır.İş yeri, atölye,fabrika olmadığı için okumak zorunda kalınıyor.oradaki gençlerin çoğu lise mezunu veya üniversite mezunudur. 
 Ana cadde ile yeni yolu birbirine bağlayan ara yollar sokaklar cesitlilik arzeder,ana sokaklar biraz daha genis,iki-üçc metre genişliğinde ara sokaklar ise daracık,bir kısmı merdiven gibi basamaklı,dönemeçli,Durumlarına göre halk tarafından adlandırılmış bu sokaklar.Dar sokak,çaputlu sokak.abbaralı sokak.Mardin merkezinde 5 -6 metre uzunluğunda abbaralar vardır. 
 Ulaşım sorunu hem var hem yok denilebilir..Bir kere hasta olsan da,sağlam olsan da,tabana kuvvet diyerek istediğin yere gitmek için yürümek zorundasın.Yürüyemeyecek kadar ağır hastaysanız, doktora gitmek için hamalın sırtında veya hayvan üzerine bindirilerek gidersiniz.Yapacak başka çareniz yok çünkü.Arabalar yalnız ana caddede çalışır.. 
 Daha sonraları yeni yol adı altında şehir mezarlığının kuzeyinde Mardin’in bütün güneyini kaplayan bir yol aşıldı.Bu yolun kenarında evi olanlar için iyi oldu.Ara sokaklardaki evlerde oturanlar için değişen bir şey olmadı.evlerimize kadar odun,kömür.toptan alınan zahire ve salçalık domates.toptan alınan herşey,sırtta veya hamal üzerinde taşınırdı. 
 Mardin şehrinin süt ve sut ürünleri o zaman katıksızdı.esi yoktu.meyvelerimiz.sebzelerimiz bol.her istediğimizin en güzelini alıyorduk.ama ulaşım ve yüksek okul sorunu vardı,bu sorunlar bizi doğup büyüdüğümüz şehirden buralara göç etmeğe sebep oldu.. 
 Canınız sıkıldığı zaman gidecek bir park yoktu.o zamanlar.Mesire haftasında umumiyetle kale arkasına gidilirdi.Kale arkasına gitmek için kestirme yollar vardı.oraya da yürüyerek giderdik.ama konuşa konuşa yürüyüş bizi hiç yormuyordu.spor oluyordu. 
 O günleri inanın arıyorum,her şeye rağmen daha huzurluydum.Komşuluk vardı,samimiyet vardı.Şehirde herkes birbirini tanıyordu.Büyük şehirlerde kendimizi kaybettik desem yalan olmaz.Kim olduğumuz,kimsenin umurunda değil.benim Mardin hakkında bir Mardin’li olarak.yazacağım çok güzel konular var aslında,tatilinin bir bölümünü Mardin’de geçiren bir arkadaşımın kaleminden dökülen güzel anlatımı hep birlikte okuyalım. ……31/08/2008 
 puzzle9-Bu sene tatilimin bir bölümünü şimdiye kadar gitmeye fırsat bulamadığım canım Türkiye'min doğu bölgelerini gezmekle geçirdim. Mardin'de bir gece kaldım. Tavsiye üzerine iki otele gittik. Çarşı içinde asırlık binaları turistik otele çevirmişler. Kalabalık ve kargaşa bize cazip gelmedi. Sonunda Büyük Mardin Otel'de kaldık. Ve hayatımın unutulmaz bir gecesi başladı. Otelin park yerinde beklerken bir ezan sesi duyduk. Ezan ama ezan gibi değil. Sonradan anladık ki sela veriliyormuş ve yatsı namazından sonra defnedilecekmiş. Bu arada park yerine son model arabalar geliyor ve içinden çok şık hanımlar ve beyler iniyordu. Otelde o gece düğün varmış. Otelin 5.inci katındaki suit odalardan birine yerleştik ve aşağıya yemeğe indik. Otel müdürüne roof'ta yemek yiyip yiyemeyeceğimizi sorduk. 350 kişilik bir düğün telaşında olduklarını roof'ta garsonlar tarafından unutulabileceğimizi söyleyince, bizde düğünün yapıldı geniş terasın alt tarafındaki büyük terasa oturduk. Şehir halkından insanlar olduğu kadar, yabancı ve bizim gibi yerel turistler, ayrıca filmciler vardı. O eşsiz manzara karşısında Süryani şarabı içerek harika bir gece geçirdik. Düğünden gelen müziği unutmama imkan yok. Türküler bile bir başkaydı. O tarafın türküleri sayesinde biraz türkü sever oldum. 'Mardin kapı şen olur, kızları güzel olur.' Birden havai fişekler atılmaya başladı. İlk defa bu kadar yakından gördüm ışıl ışıl ve rengarenk yağmur gibi üzerimize yağan renk cümbüşünü. Mardin'in resimlerini çok görmüştüm. Ama yakından görmek, o manzara karşısında saatlerce oturmak bir rüya gibiydi. Yemekten sonra içkilerimizi alarak roof'a çıktık. Bir taraf ışıl ışıl mardin, bir taraf uçsuz bucaksız karanlık ve karanlığın içinde ışıl ışıl bir kaç kilisesi ile Mezapotamya, çok ilerlerde Habur kapısı, ışıkları hayal meyal görünen Suriye... Yemek yerken bir üst kattaki düğüne şimdi kuş bakışı bakıyorduk. 'Şemmamme' ya da buna benzer isimli bir oyunu izledik. Şemmamme düğünü yapılan bir kızın ismiymiş. Oyun ve şarkı bu kız için yapılmış. Bizde tek başımıza koskoca tarasta danslar ederek resimler çekerek, takı merasimini izleyerek, tarası neredeyse dört dönerek Mardin'i içimize sindirerek harika bir gece geçirdik. Ne zaman yattık, ne zaman uyuduk hatırlamıyorum. Sık sık uyanıp Mardin'e baktık otantik süslerle bezenmiş odamızın pencerelerinden. Sabah uyandığımızda Mardin'e ait değişik yiyeceklerin bulunduğu muhteşem bir kahvaltıyla karşılaştık. Mardin spor ile maç yapmaya gelmiş Urfa spor'un oyuncuları ile sohbet ederek sütümüzü, kahvemizi, meyve sularımızı içtik. Nefis böreklerden yedik. Otelden gece içtiğimiz enfes şaraplardan satın aldık hediye vermek için. Otelden ayrılmadan önce tekrar roof'a çıktık, gece gördüğümüğüz manzaraya tekrar bakmak üzere. Boşuna dememişler; 'Mardin gece gerdanlık, gündüz mezarlık gibidir' diye... Mardin daha başka güzel gündüzleri. Ama gece ışıklar olduğu altında gibi değil. Mezapotamya'ya baktık bir kere daha. Ezan sesleri kilise çanlarına karıştı. Pazar günü olmasına rağmen açık kuyumcu aradık ve bulduk telkari işlenmiş gümüşler almak için. Bir gün önce Midyat'tan almamıza rağmen gümüş üzerindeki o işçilik bizi cezbetmişti. Mardin benim için unutulmaz anılardan biri oldu. Belki de çocuklarımla beraber olduğum içindir, 0nların gülen gözleri beni mutlu ettiği içindir kimbilir..'puzzle9 ' 
 
 -Canım arkadaşım,benim doğup büyüdüğüm,hayatıımın en güzel gençlik yıllarını,dile kolay,tam 25 yıl ilkokul,ve orta okula çeşitli derslere giderek,yetişkinler eğitimi çalışmalarım,ve bu arada kendi öz çocuklarımı yetiştirmek,o zor şartlarda kolay olmazsa gerek.Şimdi tam oturulacak bir ortam var,ama aile fertleri,her birimiz bir tarafa dağıldık.toplanmamıza imkan kalmadı.Mardin Hakkında yazdığın güzel yorumun için teşekkür ederimSevgilerimle.sana Mardin türkülerinden bir demet yolluyorum. 
 .VEHBİYE YERSEL

 Sayın hocam,Türküler için sanaçok teşekkür ederim.Bu yazımı da Yola çıktım Mardin”e türküsü ile yazıyorum-sevdan başım belası…bana gurbet gezdirdi,kırk bin başlık parası.”Dün sizin yazınız görmeden önce markette iki öğrenci ile karşılaştım.Biri Mardinliydi,diğeri Mersinli.Çocuklarla şehirleri üzerine.Beni yine çekiyor mu oralar ne… Dediğiniz gibi bazı yaşanmışlıklar sadece anı olarak kalıyor. 12.03.2009 
 Vehbiye Yersel

Vehbiye Yersel
Kayıt Tarihi : 2.10.2014 01:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Yuvarlak söz ama demem lazım... 'Ülkemin her yeri, her şehri ayrı güzel...' Birini diğerinden ayıramayacağımız kadar...
    Yöreyi sadece okudum, resimlerine baktım... Öykülerinden anlamaya çalıştım... Mardin deyince 'taş evlerin' akla gelmemesine imkan yok...
    Taşa 'hayat veren' insanımızı özlemle yad ediyor, yazınız için size teşekkür ediyorum, Vehbiye Hanım...

    Cevap Yaz
  • Can Abdullah Yıldırım
    Can Abdullah Yıldırım

    Yakın olduğum halde gitme fırsatım olmadı inşallah en kısa sürede gideceğim elinize yüreğinize sağlık şairim

    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi

    Mardin'i dile getiren çok şahane bir sunu olmuş. sabırla baştan sona kadar okudum. sade ve tertemiz bir dil ile yazılıp okuyucuyu etkileyen anlamlı bir tanıtım olmuş.zevkle okuduktan sonra tam puanla kutluyorum. selamm olsun.

    Cevap Yaz
  • Naime Özeren
    Naime Özeren

    Mardin' i hiç görmedim. İstanbul' da MİNEATÜRK maketinde görünüşün hayran kalmıştım. İlk fırsatta görmk isterinm. Yazınıza gelince; çok renkli bir yazıydı. Sizinle dolaştım adım adım. ŞEMMAMEYİ DİNLEDİM. TÜRKÜLERE EŞLİK ETTİM. SOHBETLERİNİZE KATILDIM. KUTLUYORUM SEVGİMLE. NİCELERİNE...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

Vehbiye Yersel