dolaşıyor güneşim sabahı olmayan günlere
kırpıyor günleri erişte misali
tuzdan ömrüm 
ölüyor adsız bir mezarda
uçuyor yıllarım
sonbahar sarısı kalbim
kuruyor bir kaldırım çıkmazında
bir faraş bir süpürge gönderiyor
gelemeyeceği çöpten 
gözlerim,
aynalarda rengini kaybediyor
bulanık bir gözyaşı astar 
ıslatıyor 
hasretine susamış buselerimi 
sevdan bir yokluk diyor şarkıcı
yokluk nedir ki? ölüm! ! 
ah duysan acılarım yaman 
söyle şiirini yeniden
geldim dese hiç durmadan
donmuş özlemlerin adı 
bir nefes ver gittiğin yerlerden
sıcak 
içten
yetiştir sevişmeleri
aklım sende kaldı
fikrim ebedi oldu sensizliğime
sabırsızım bilirsin
değmez kimseye bu gözlerim
yinede 
yeniden 
bal yeşili gözlere 
beklemelerim.
dündü daha
hayal meyal bir ses kapıda
'hayır! ' dedi
kapıcı kadın
benim oysa
özlem türküleri arttı yokluğunda
“ben senin hasretine alışamadım
içimdeki kavgamla barışamadım
uçup gitti mutluluk kavuşamadım”
içim yanar yanar ahhh “der, Ferdi Tayfur
yanar...
yanar ya! 
hasretten acımış
danteller sokağında 
ben, 
hasretlerini sevmedim 
seni iki yüreği bir bedende sevdim 
asi’min bolluk sunan 
çağıl çağıl sularında sevdim.
ben seni bana vereceğin gelecek 
günlere sevdim.
seni yüreğimdeki masumluga 
melek duygularına kanıp sevdim 
aşkın mehtabını
süzerek ayışığında 
acılarımızın yerine
mutlulukları seripde geldim. 
sen! 
sevdiğim adam
senin tüm zamanlara
çamurlaşan hayatların
demlerdirdiği ihanetlere değil
duru bir sevdada akasın diye sevdim. 
yanılmadım 
sen; 
tüm riyakarlıklara direnen
doğruluktan şaşmayan 
yürekli sevgilimdin. 
o sebepledir 
sana azlığım
her gelişe yokluğun
her gidişe hasretim
kutlu olsun 
doğum günün kutlu olsun 
yüreğimdeki 
zanlı yasaklı sevdam! 
14-19 Mart 2010
Jale KESKİN /İSKENDERUN
Kayıt Tarihi : 1.4.2010 16:41:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



yüreğin sessiz çığlığı gibi...
etkileyici bir dil ve duygusallıkla...
saygılar kaleminize...
Hikmet Yurdaer
TÜM YORUMLAR (3)