Uzundu saçların sevdamıza tezat. Kahve gözlerinde kaldı umudun kırıntıları, Sen gittin, ruhumun terki o vakte denk düşer. Nereden bilirdim narın ellerinin, kocaman bir yüreği söküp de sürükleyeceğini peşinden. Nereden bilirdim bu şehrin gidişinde üzerime çökeceğini. İki duvar arasına sıkıştım, nefes alamıyorum, sakın kurtarma beni. Yıkık bir kentin molozları arasında yarısı terkedilmiş bir yürek aranıyor,
duyurulur!
Hükümsüzdür.Hükmü geçmiş bir sevda artığı yüreğim. Arama, bulma beni. Çok geceler ortak ettim gözümde yaşlara. Aydınlanmıyor artık bedenim, Gölgem de yansımaz sokak lamlarında. Terkim ben, gidişim sana düşer, Bir yarım hala yollarda…
Bu son kadeh, son değişi mey-in dudaklarıma. Bir yudum daha alayın zehir olsun, bırak yığıldığım yerde kalayım, Sakın dokunma bana.
Nereden bilirdim akrebin zehriymiş sevgini tatmak, Nereden bilirdim aşkın koşar adım ölüme yaklaşmak…
Ve uzundu saçların sevdana inat… Güneş her terkedişinde Ankarayı, artık birazlar yetmiyor, çok ama çok özletiyor seni, biliyor musun?
Şiir dostundan...
Ömer YücelKayıt Tarihi : 27.7.2007 20:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!