BU GÜN SENİN DOĞUM GÜNÜN
Evet anneciğim,bu gün senin doğum günün.Yüreğimle,düşüncelerimle kutluyorum doğum gününü.İnsan yalnız,gözyaşiarıyla ağlamaz.Tüm hücreleriyle,iliklerine dek acıya keser varlığı.Yeraltındaki mağma gibi kaynar,eritir,her şeyi,kendine katar hüzün.Hani bir şarkı var.Candan ERÇETİN söylüyor.” PAYLAŞILMIYOR HÜZÜN/PAYLAŞAMAM YOLU YOK BUNUN/ANLATAMAM SÖZÜ YOK BUNUN “Diye bir bölümü var.Evet,sözü ve yolu yok.Acının ve hüznün ötesine geçtim.İçimdeki mağma,gözlerime vursa da deli dalgalarla.Ağlamıyorum.Bir yetişkinin olgun zerafetiyle taşıyorum.Böylesi,klasik bir tümce de vardı bilirsin.Aa anımsadım.Hem zaten,sen bana ağlamayı yasaklamıştın.Ama anne,niye yasakladın ağlamayı bana? Keşke seni dinlemeseydim.İstediğim an,istediğim yerde ve kişinin yanında,ağlamayı öğrenseydim.Çığlık çığlık içim.Ama susuyorum,hep susuyorum.Dişlerim,yumruklarım sıkılı,susuyorum.
Gittiğin yerde,doğum günü kutlanıyor mu? Nereye gittin? Ölmek nasıl bir şey anne? Sen gittiğinden beri,hep bunu düşünüyorum.Yılanlar deri değiştirerek,daha bir büyür ve güzelleşir ya.Öyle bir şey mi ölmek? Yani,yeniden doğmak.Şu anki görme yetimizin ötesinde,bambaşka bir boyuta mı geçtin? Bedenini toprağa bırakıp,ruhunla çok parlak bir ışık olarak,bilmem kaçıncı boyutta mısın? Belki yanımdasın.Ama henüz o yeteneğe ulaşamadığımdan ben seni göremiyorum.Seni öyle özlüyorum ki anne.Ne olur iyi ol gittiğin yerde.Ve sonsuzluğun sonsuzluğunca mutlu.Seçenekli ya da seçeneksiz,bu dünyada mutlu olmadın.Çok acılar çektin.Ruhsal-bedensel hastalıklara yakalandın.Çocuklarının,yani bizim dışımızda,kimse yanında olmadı.Milyarca emsalin gibi kendini yaşayamadın.Şimdi kendini yaşıyor musun? Artık kendin ol anne.Herşeyi olanca yönleriyle görerek mi davranıyorsun? Sahi,ne yapıyorsun gittiğin yerde? Orada ne yapılır? Çok merak ediyorum,kulağıma fısıldasana anne.Hiç senin yaşadıklarını,yaşamak istemedim.Yaşamadım da.Belki o yüzden,ele avuca sığmayan,önüne set çekilemeyen,bir çılgın ırmak oldum.Sanırım,kendi denizimi de yaratacağım.İki kardeşim de,seninkine benzer yaşamlar sürüyorlar.Yüzyılların kısır döngüsü.Biliyordun öyle olacaklarını.Çabaladın ama engel olamadın.
Güneşli,çok güzel bir Nisan günü.Senin yüreğin ve yüzün gibi.Başucumdaki duvarda asılı olan.Gören herkesin hayran olduğu,harika fotoğrafınla konuşuyorum hep.Seni içimde duyarak uyuyorum.Çok boyutlu yalnızlığım,canımı acıtsa da,her şeyden mutlu olmam gerektiğini biliyorum.Bunu daha bir öğrendim.İçimdeki ve önümdeki ışığı görebiliyorum.Anne gel,bu kez doğum gününü,sadece ikimiz kutlayalım.Sana ellerimle yaptığım armağanlar vereyim.Yeni çıkan kitabımı sunayım,gözlerimdeki ışıklarla.Çikolatalı pastanı,ilk sana yedireyim.Bu kez,şampanya patlatalım anne.Benim kahkahalarımla birlikte.Balığı çok seversin,ben de.Balık yemeye gidelim,yanında şarap olsun.Bol kaymaklı,ekmek kadayıfı da ısmarlarım sana.Denizin içinde,bir lokantada.Seninle,Ankarada parklara,İstanbulda da deniz kıyısına giderdik.Otobüs yolculuklarımızda,beni kıtlıktan filan çıkmış sanırdın.Hep,sana onu alayım,bunu alayım derdin,yanımızda bir sürü yiyecek olduğu halde.Ooof istemiyorum anne diye isyan ederdim.Bağışla,gözlerimden akan birkaç damla için.Çok güzel şeyler yaşadık seninle.Ve dünyanın acılarını yüklendik.İçim rahat anne.Sana hep layık oldum.Gerçekten sevmeyi bildiğim için,seni ve kendimi özgür bıraktım.Çok iyi yaptığımı biliyoruz.Seni,senden çok sevdiğimi şimdi daha iyi anlıyorsun değil mi? DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN ANNE.İki yıldır bu dünyada olmasan da.
Nilgün ACAR 20. 04. 2008
..
GÜZEL BİR GECE
Bir gece önce,Anar telefonda,”Yarın bir doğum gününe” katılacaksın dedi.”Tamam,sen uygun görüyorsan? katılırım,” yanıtını verdim.Dün Şerife’yle dışarıda işlerimiz vardı.Onları hallettik.Yolun belli bir noktasında,Anar beni aldı.Doğum günü,onun stüdyosunda yapılacaktı.Birkaç saat,Fatoş’la-Aykut’un dükkanın önünde,onlarla söyleşerek oturdum. Anar
Stüdyosunda gerekli hazırlıkları yaptı.Gizem,ben,Anar lahmacun yedik.Çok acıkmışız.
Arkadaşlar gelmeye başlayınca,stüdyoya geçtik.Ben orayı çok seviyorum.Kendimi:Alis Harikalar Diyarında gibi duyumsuyorum.Bambaşka,bir düş ülkesi sanki.Anar’ın olağanüstü dünyası.Hele bilgisayarlarıyla yaptıkları, anlatılamaz.Zaten,tüm orada olduğum saatlerde,aklım bilgisayarlarda kaldı.
Hayatımda ilk kez,tanımadığım birinin doğum gününe katıldım.Birçok yeni insanla tanıştım.Değişik bir deneyimdi. Uyumluyumdur.Herkesin yapmadığı bir şeyi yapmak,güzel oluyor.Farklı kişiliğimle de,kolayca benimsediler beni.
Anar hep yanımdaydı,çok ilgilendi benimle.Onu çok seviyorum.Sonsuz saygı duyuyorum.Öylesine,özverili ki. Çoğu
kez şaşırıyorum.Benim hep mutlu olmamı sağlıyor. Dostluğumuzun,çok-çok uzun sürmesini istiyorum.Buna,tüm
gücümle katkıda bulunacağım.
Alkol,gerçek kişilikleri,insanların içlerine bastırılmış neyi varsa ortaya çıkartıyor.Dün gece de öyleydi.Hepimiz içtik. Bana çok iyi geldi.Rahatlamaya ihtiyacım vardı.Sanırım, Anar’a da iyi geldi.Çakırkeyif olmak güzel.Diğerlerini bilmiyorum.Farklı tepkiler vardı.
Çok sigara dumanına dayanamıyorum.Kötüleşince, balkona çıktım birkaç kez.Anar yine hep yanımdaydı.Oysa ben,diğer arkadaşlarını yalnız bırakmasını istemezdim.Tatlı kızlar da yanımıza geldi hep.
..
BİR DOĞUM GÜNÜ
Gökte ay yarımdı
yürekler yarım yarım
plastik bardaklarda
köpüklere tutunuyordu
genç eksik gülümsemeler
doğum günü hem sevinç
hem de hüzün olur hep
nedense
dayatmalarla
..
GÜNLÜĞÜMDEN- 15
Merhaba Tutku! Epeydir seninle birlikte olamadık. Şiir ve deneme filan da yazmadım. Bazen hayat çok hızlı akıyor ve sen de onunla gidiyorsun. Gitmek zorundasın zaten.
Anar’la birlikte, özel bir seramikten,bayan ve bay takıları yapıyoruz. İlk aşamasından, sonuna dek, biz üretiyoruz, tasarlıyoruz. Çok güzeller. Ben de tüm olanaklarımda, onun stüdyosuna gittim. Bazen aynı masada yan yana, bazen de ayrı bölümlerde çalıştık. Ona gidemediğim zamanlarda da, internetten araştırmalar yapıp, bir sürü doküman gönderdim E.posta ile.
Epey sabır ve enerji gerektiriyor, bir de zaman.Çok yorucu ama mutluluk-huzur vericiydi. Anar da atölyede sabahlıyordu. Artık araştıracak bir şey kalmadı. Hem zaten o kadar çok doküman gönderdim ki… Biz iyi bir ikiliyiz. Sorunumuz ve amacımız aynı. Para kazanarak, ailemizi geçindirmek ve bize uygun evlere taşınmak.
Anar’ların evi küçük geliyormuş onlara. Can büyüdüğü için, gereksinimleri ve masrafları da arttı tabi ki. Bizim ev büyüklük açısından yeterli. Ben de bölge ve merdiven sorunu yaşıyorum.Aparat, tek kişi için uygun değil. Merkeze yakın ve her türlü koşuluma, asgari derecede sorunsuz bir ev arıyoruz. Ve ben yine, ooof of çekiyorum bir çok nedenden.
Anar’la önce, yaz sezonu için stand açmayı düşünmüştük. Yasemin, Alanyumda da satış yapabileceğimizi söylemiş. Ben standda satış yapacaktım, Anar da, atölyede çalışacaktı. Çok mantıklıydı hepimiz için. Birkaç gün önce, Alanyum’a gittik Anar’la. Müdürle görüşmek ve yer talep etmek için.
Kitabımı sundum. Çalışmak ve hayatımı kendim kazanmak istediğimi. Birkaç aylığına, bir yer istediğimi belirttim. Müdür,yardımcılarıyla görüşeceğini,bana öyle yanıt vereceklerini söyledi. Anar da konuştu, ortak çalışmamız üzerine. Hemen ertesi günü yanıt geldi telefonla.
Onların bir haftalık ücretsiz yer verme jesti olacakmış.Sonrası: Epey bir oranda kira. Ben o kadar kirayı nasıl vereyim? Orada çalışmamın bir anlamı olamaz. Hemen tüm reyonları dolaşmıştık Anar’la ve hiç benim durumumda biri yoktu. Ne olur sanki o küçücük yer için benden kira almasalar? Ben onurumla çalışmak istiyorum. Sadece,birkaç aylık bir destek rica ediyorum. İnsanlık adına, bu desteği vermeleri gerek. Hem onlara da, güzel bir reklam olurdu.
Bakalım ne olacak? Bir şeyler yapmaya çalışacağım.Orası olmazsa? Sanırım belediyenin bazı projeleri var.Ayrıca: Ulaşım sorunum çıkıyor ortaya. Alanyum’a bir gidiş-gelişim,23 liraya maloldu.Ta ilbaharda,Engelli taksi önerisini getirmiştim belediyeye. O çok iyi olurdu. İstanbulda var. Aynı anda, o kadar çok sorunla uğraşmak zorundayım ki…
Hayatımı kazanmam,evimi geçindirmem gerekiyor Tutku. Herkes savaşım veriyor. Ama benim savaşımım, onlarca kat daha güç. Bazen,kendimi yeldeğirmenlerine karşı savaşan,Donkişot gibi duyumsasam da, savaşımımı sürdürüyorum. Herhangi bir savaşım veremeyenler, öyle çok ki…Zaten hiçbir savaşımım, salt kendim için değil. Tüm engellenenler adına da oluyor. Ne kazanırsam? Onlarında,aynı ya da benzer sorunları çözümlenecek.
..
Bu gün senin doğum günü bebeğim
nice mutlu yıllara meleğim
sonsuza dek hep benimle ol
masmavi gülüşlerle çiçeklensin dudakların
gözlerin en görkemli güneşleri kıskandırsın
yüreğin gibi güzel bir yaşam sür
tutunduğun umut dalları yemyeşil kalsın
nasıl da çok seviyorum seni
ırmak ırmak akıyor sana kalbim
doğduğun günü ve eve gelişini hiç unutmuyorum
..