Doğum Günü'm? Şiiri - Urungu Şad

00.46

46 dakika geçti bugüne başlayalı...
Tesadüf desem, sadece kelime olarak var, hani '46'lı' derler ya gülümseyerek...
Bende katılalı çok oldu o kervana...
Hasretinden...
Kaderde; özlemin acısıyla kavrulmak, biraz önce yazmaya niyetlenmek, zaman 46'yı gösterirken yazmaya başlamak ve bugüne, doğum günüme tekrar sensiz başlamak varmış. Bu ne lanet bir acı Tanrı'm! ...
Ay, hilâl olmuş, benimle birlikte yas tutuyor, yağmur, tüm damlalarını sunuyor bana günümün hatırına; ama yağmayan, bedenime değmeyen tek sen varsın. N'olurdu şuan yanımda olsan! ...
Tutsan ellerimi, 'Kapat' desen gözlerini ve öpsen...
Bu kadar zor olmamalı yâr? Benden başka neyin değeri olabilir ki bu dünyada senin için! Bakma öyle suratıma! Ben, beni bile sana adadım, beni bile...
Şuan telefonum yanıbaşımda ve ben sabaha kadar, öğlenden sonra olacak akşama kadar senin aramanı bekleyeceğim. Ama sen aramayacaksın. Ama ben bekleyeceğim...
Senin aramadığın, senin seslenmediğin, senin ayrı olduğun her gün için bir kez daha aşık olacağım sana...
Beni, 'Sensizlik' dediğim illete bulaştıran sen, haydi! sustursana yüreğimi, engellesene seni sevmemi, yoketsene sana olan hislerimi, vazgeçirsene seni benden! Yapamazsın! Bunu biliyorsun ve bunu bildiğin için sensizliğin bütün işkencelerini yapıyorsun bana...
Bir damla gözyaşıma değer mi yaptıkların? O yaşlar senin yaşların, senin için...
'Ağlaman hoşuma gidiyor' desen bana, anlarım, belki yıllardır bekleyen çöllere dolar, taşarım...
Ama söyle, sadece söyle! İste, istediğin olayım...
Seni mutlu etmekten daha yüce bir mutluluk yok ki...
...
Yazamıyorum sevdiğim, gözlerim telefonumdan ayırmıyorlar kendilerini, sözlerim giyebilecekleri ufak bir kumaş parçası bile bulamıyorlar...
Gözlerim de, sözlerim de ayrı alemlerde madem, bende resmine sarılıp uyuyayım bir tanem...
Belki gerçek olursun 'hep dileğim! '
Bir sene o yataktan çıkmayız, sene dolunca bu yazıyı okumaya başlarız, o satırlara gelince bırakırız elimizden sayfaları...
Ellerin ellerimde...
'Kapat gözlerini' dersin ve öpersin...
Çekersin dudaklarını, gözlerini gözlerime dikersin:
'Doğum günün kutlu olsun Aşkım' dersin,
'Sonuna kadar! ' diye haykırırım ve öperim:
Soluksuz kalana kadar!
İşte o ân varsın kopsun kıyamet...
Azrail ayırmaya kıyamaz elbet!

02.04
11.11.2005

Orçun~