Keşke mahcupluğum sana bir hediye alamayışım olsaydı
Unutmasam da kaçında yanında olabildim ki?
Telafisiz hatalar ve bahaneler içinde kaldık
Işıksız lambasız bir oda seninle bana dünya..
Göremiyorum seni hiçbir diyarda
Varamıyorum sana hiçbir limanda
Bazen kuş uçuşu yakınsın, bazen iz düşümü uzak.
Nafile bir bekleyiş belki sevdiceğim 29 yaşında bana bir tuzak…
Yine bir İstanbul baharından yazıyorum
Kışın sonu baharın başı tıpkı seninle karşılaşmam gibi...
Yürüyemedik seninle şu İstanbul'da.
Oysa ne güzel olurdu kadife pantolonun üstünde yürümek su kadife kaldırımlarda.
İzmit'ten geçiyorum, şehrin ışıklarından birini de senin için seçiyorum.
Oysa ne güzel olurdu zamiri sen olan bir cümlede eylem olmak.
Nice yıllara Küçük sevgilim
Nice yıllara eskimiş aşkım
Nice yıllara beni unutmasın diye umut ettiğim kız
İçimdeki seni ben toprak atıp söndüremiyorum
Bir yandan git bin yandan gel istiyorum
Ulan be kadın yıllar geçtikçe ben seni ne çok seviyorum
Bencilim sana mutlu olma, benim ol istiyorum
Kuralların kaidelerin canı cehenneme…
Yazılmışların hepsi bir yerde….
Oysaki ben her yerde seni istiyorum
Kapına gelirsem elimde ne bir pasta ne bir hediye
Kapında belirsem gönlüm talan olmuş her yer bir yerde
Kapında belirsem sen açsan ben zaten sende olsam
Beni benle seni senle seni bendeki senle buluştursam
Ne olur bu hayatta tüm hırsızları kıskandıracak bir gün çalsam
Ben bugün sana varsam sana kansam sana yansam
Kapında belirsem seninle delirsem tarifsiz sevinsem söylesene neredeysen gelsem.
“Bir daha elin elimde yürür isem önüme değilim sana bakarım...”
Kayıt Tarihi : 27.12.2025 00:58:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ankara İstanbul Yolculuğu




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!