Dün beni hayatından çıkarışının ikinci ayını kutladım
Ortasına mum diktiğim pastayı sensiz üfletim doğum gününde
Gözlerim her zamanki ıslaklığını o günden sonra sızıya bıraktı
Umut bulutları yağardı üzerime resim karelerindeki gülüşünü görünce
Mum gibi titriyordum yağmur gök yarılmışcasına yağıyordu üstüme
Görmeni isterdim halimi düştüğümde kaldırmanı bekledim ellerimden tutup
Üzülmesin halime sen mutlusundur aşıksındır seviyorsundur başkasını
Nar beyazı düşlerim vardı oysa kan siyahı gecelere perde yapıp astın beni
Üsütüme yıktığın o dağın enkazı ölümü getirsede aşkını kefen sayıp sarıldım
Ne beklerim seni ne de umutlanırım artık portakal çiçeği kokusunda
Külleniyor mu yoksa sana yaktığım ateş buz mu tuttu kalbiminin ben yanı
Utanıyorum ağlamaya gözyaşlarımı akıtmaya utanıyorum ve seni hatırlıyorum
Talihsizlik yine sakarlığım tuttu çayı üzerime döktüm ama yakmadı canımı gidişin kadar
Limanlar dolusu taş bastım yüreğim boşluklarına senin gidişinin boşluğunu dolduramadı
Umarsızım bitmeyen sızım tükenmeyen bir hasretin var içimde bilmiyorum sen nasılsın
Olurmuyum umrunda hatırlarmısın beni kendimi hatırlatmasam arar sorarmısın
Lütfuna yüz sürdürmeye nasip eylemeden hayatından çıkartıp bir çöp gibi atarmısın
Sakin bir kuğ gibi süzül ben ise bir merduş nefesiyle bir yudum içkiyle yaşarım
Umrunda olmasın bırak sana yazdıklarım ben umrunda olmayayım sil beni hayatından. ben
Ne taze ölü gibi mezarımı beklerim ne bir fatihayı sadece bir gülüşünü beklerim ölene kadar
Kayıt Tarihi : 30.7.2010 06:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!