Şair kelimesini kendime oldukça uzak hissediyorum. Sadece parmaklarımın kaşıntısını kağıda döküyorum .
Yarım kalmışlıkları atıp , ihtimalleri koydum sırt çantama
Ellerim titrek , bir cigara sardım gün batımına
Ayaklarımı sürüyerek geliyorum o kumsala
Sana geliyorum kadın !
Gözlerim uykusuzluktan açılmazken daha
Gök gürlüyor !
Yıldırımlar karanlığı parçalıyor
Umutsuzluğumu kadeh kaldırıp, son sigaramı içiyorum
Bir nefes daha çekip , izmariti çatıdan aşağı atıyorum
Hayallerim gibi kayboluşunu seyrediyorum .
Gök gürlüyor !
Halüsinasyonlar sirki açtı kapılarını bu gece .
Hiç bir yıldız sönük değil , histerik bir gece .
Lsd yağmurları , ot kokuları ve ağustos böceklerinin kafaları dumanlı çimenlerde .
Gündüzün esamesi okunmaz ,
Benzeri yok ! Öyle eşsiz bir gece .
Saklambaç oynuyorum sensizlikle
Ve kaçamıyorum nokta atışı sobelerinden .
Kurallara uymuyor oyun bozan sensizlik.
Karanlıkların aydınlanıyor dibsiz kuyularımda.
Gün ortası kahvemin son yudumunda ,
Küllerinden doğmuş iki tövbekâr
Tövbelerini bozmak için yanyana oturdular.
Birbirlerine aşık olduklarını sandılar.
Andı aşık oldukları bunu anlamadılar .
Adam güvensizdi , kadın tutarsız .
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!