Hasret düşer yüreğime,
Geçmiş ve gelecek bir an
Zamanı durdurmak ne mümkün
Kaldı ellerimde düşkünlüğüm,
Kayıp şehirde bir çocuk ağlar,
Yüzünden akan ışığın üzüncü sonsuz üzüntü,
Her ruha döker ağlayarak bir özlem ve kırmızı
Bir özlem ve kırmızıki tümüyle geçmişe özgü.
Bir başı boş bülbül gecenin acısına,
Yanlız bir gül kaybettiği rengine ağlar.....
Bakır zirvelerin kızıla kaçmış tepelerinden,
Bir adam geliyor kan rengi
Başlıyor son ışıklarla bulutların savaşı,
Uçuyor parçalanan yürekler.....
Bir kadın geliyor kan rengi
Açılıp kıvrılarak göklerde saçları
Hayal gözlerde rüyalı bakışların sahibi,
Senmi yaşayacaksın...?
Işıkların sana küstüğü dünyada,
Sevgililerin terk ettiği limanda,
Bir başına,
Kucağında karabasanlarınla.
sanma ki..
rüyalı kadın gözleri,
sisle solan ışıklar gibi kırgın,
sanma ki..
üzerimi örter beyaz bir örtüyle melankoli
o..kadar güçsüz ki sesin
doğunun kucağında,
şafak başka ağarmış
bu gün,
bu şafak benim son şafağım,
önümde fermanım,
arkamda divane aşklarım
Yağmur suyu değmiş,
Deniz yüzüne..
Kırklanmış bedeninle..
Bu inatcı baharın
Son çiçeği solduğunda,
Unutma ki.
Gökkuşağının sekizinci rengi,
Mevsimlerin beşincisi,
Dudağımdaki kırmızı
senmisin?
Batmayan güneş,sönmeyen yıldız..
Niye şiire şiir? ..
Şiirrin kendisi sensin..
Ne mümkün doğanın şiirinin üzerine
şiir karalamak..
Ne mümkün öpmediğin dudağa..
bakmadığın göze şiir yazmak...
Ahh bir yazabilsem olmazlığını,
Kafamı kaldırabilsem yanlızlığımdan,
Şu geçen zamana yoldaş olmasam,
Dönmesem hep başa,
Ağlamasam sonraki hayatıma,
Neresinden başlayacağımı öğretseler bana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!