Sana bedel satın aldım, ağzının kenarında taşıdığın gül olsun
Kardeşim
küçük kara kutuda gömdüler seni.. unutamam
avucumun içinde yatıyorsun, orada
Gecikerek aranan, aranıp sessizce
konuşamadan kapanan
soruları biriktirip, zamanın da
hatırlayamadan, sessizce kapanan telefondan sonra
geldiğin güne kadar ağladım
ağladım içime yazarak.
Mavi dilli semender
Mavi dilli semender
Mavi dilli semender
Mavi dilli semender
Mavi dilli semender
Mavi dilli semender
vurduğun her gece
her böcek
her kuş
her balık
korkma benim değil
ama ben,
içinde kulak,
göz, burun bulunan ben
...
tecrübem bu.
Geri dönecek gerçek zamanına mimozalar, kabuğu kalktığında
yani ilk gün, o gün
şaşıracak kadar kırmızı ve temiz iz
bıraktığım
adını söyleyen sesimin yaptığı.
Belki de bir baba tokadı kadar çaresiz
Sol gözün atıyor yada kalbin seyiriyor
çocuğum ben ve sınıfta kalıyorum
sahi kaçıncı elementtin
kaçıncı elementtiniz siz.. neden söylemediniz
Okuldan kaçardım, sokağında yatardım
Üzüntü lacivert sestir aklımda yer etmiş
mühürlenmiş donmuş onüç emir
kristal bir ses parçalanmış gitmiş aklımdan
sanki lacivert müzik
artık sanatım mırıldandıgım buzul parçaları gibi nemli
kırılıp düşüyor zaman parçacıkları
Kanatıncaya kadar kanatlarını
deliğinin kanatlarını
ağzının arzu kanatlarını
sırtında kaşınan iki noktayı birleştiren kanatlarını
çırp, çırpın, çarp, çürüt
ama kanatma, kapatma.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!