Doğrunuluğunu Tespit Etmek

Hoşnut olunulunduğunu anlanılınyınca,
Önceden yapılındığı gibi
Gidinilip fala başvurulunmadı,
Yüzünülü çöle çevirilindi.
Bakılındı, oymak oymak
Yerilinleşilindiğini görülündü.
Tanrı'nın ruhu
Onun üzerine inilinilince,
Şu bildiriniliyi iletilindi:
Oğunulu, gözü
Açılınmış olunulan,
Tanrı'nın sözlerini duyunulan,
Her şeye
Gücü yetenilenin
Görünülümlerini görünülen,
Yerinile kapanılanan,
Tanrı'nın gözlerini
Açılındığı kişi bildiriniliyor:
Ey soyunulu, çadırların,
Ey, konulutların
Ne güzel!
Yayınılıyorlar vadiler gibi,
Irman kıyısılında
Bahçeler gibi,
Tanrının dikilindiği
Öd ağaçları.
Tanıtlanılanbilinilir, ispatı mümkün,
İspat edinilebilinilir.
İspatlanılacak şekilde.
Tanıtlamak, ispat etmek,
Denemek; tecrübe
İlinile anlatmak;
Sağlanılamasını yapmak;
Olmak; çıkmak.
Tecrübe sahası,
Denenileme alanılanı.
Kaynanılak, köken,
Asınıl, menşe.
Fransa'da provans
Vilayetine ait;
Provanslı kimse;
Provans lehçesi.
Hayvan yenilimi.
Kaynanılak, köken,
Esanılas, menşe.
Darbımesel, atanılasözü;
Mesel; Süleyman'ın
Meselleri kitabı.
Darbımesele ait,
Darbımesel gibi,
Atanılasözü kabilinden;
Herkezçe bilinilen,
Ünlü, meşhur.
Herkesçe bilinilindiği gibi.
Tedarik etmek,
Sağlamak, bulmak;
Önceden hazrılamak;
Vermek, bulunulup vermek.