Karalamalar 66 - Doğru - Yanlış

Hiç kimse hiçbir zaman elde etmek istediklerinin tümüne sahip olamaz. Bu sebepten kişi sahip olduklarıyla yetinip şükretmeyi bilmeli Allah’ın (c.c.) ona verdiklerinin ve vermediklerinin hikmetini anlamaya çalışmalıdır.

Şükretmek Cenab-ı Hakk’ın (c.c.) vermiş olduğu maddi ve manevi nimetler için kulun O’na teşekkür etmesi demektir.

Şükürsüzlük ise Yaratan’ın (c.c.) tasarrufuna rıza göstermemek anlamına gelir ve bir tür isyandır. Dolayısıyla insanı mutsuz eder. Mutsuzluk ise kişinin hayat karşısındaki duruşunu etkiler.

Tabiatı gereği insanoğlu elindekinin değerini bilip şükretmeyi bilmelidir ki yaradılış sebebine uygun bir hal içinde olsun.

Aslında işin gerçeği elimizdekilerin sahibi de biz değiliz. Onlar sadece bir zaman için bizim kullanımımıza tahsis edilmiştir. Günü geldiğinde istesek de istemesek de terk etmek zorunda kalacağız hepsini. Çünkü mülkün gerçek ve tek sahibi Allah’tır. (c.c.) Ve isterse verdiğini dilediği zaman geri alır.

Elinden her an uçup gitmesi muhtemel olan şeylere tutku derecesinde bağlanması bu fani dünyada insanı her an tedirgin bir halde yaşamaya mahkûm eder. Bu gerçeği bile bile niçin kendisine bahşedilmiş hayatı bir şeyler biriktirmek peşinde boşuna harcar ve son tahlilde işine hiç yaramayacak şeylerin kölesi haline gelir ki insan?

Öte yandan bu iş böyledir diye yan gelip yatmak da insanın yaratılış sebebiyle örtüşmez. Kişi çalışmalıdır, üretmeli ve kazanmalıdır. Hiçbir yaratılmışa muhtaç olmadan hayatını sürdürülebilmesi kazancından başkalarını da faydalandırması için böyle olması gerekir.

Bir şartla ki çalışmasının karşılığı olanı hayatının gayesi yapmamalı elindekinin asıl sahibini asla unutmamalıdır ki yanlış bir hayatın içinde kendisini heba etmesin./15.06.03