Doğru
Matematikte iki nokta arasında en kısa çizgi. Yani iki nokta, bir boyut! Birinci boyut!
“Doğru”, kime göre; neye göre? Doğru olarak tanımlanan her şey, herkese göre aynı değerde “Doğru” ifade etmez! Görecelilik ve izafiyet konusu! Biri ya da birilerinin “Doğru” olarak tanımladığı ya da kabul ettiği bir şey, başkası ya da başkalarınca “Eğri” olarak tanımlanabilir ya da kabul edilebilir! Aslında “Doğru” veya “Eğri” izafi olarak kabul ediliyor! Bir şeyin “Doğru” veya “Eğri” olması, tamamen göreceli! Fiziki açıdan uzayda “Doğru” olması kuantum alanda imkansız! Hem kütle çekim etkisiyle nesnelerin (şeylerin) , bükülmesi söz konusu! Yani teorik olarak “Doğru” tanımlaması, birinci boyutta en az iki noktanın birbirine karşı konumlanmasında söz konusu! Yani birinci boyutta! İkinci boyut yani düzlemde de teorik ifade edilir! Üçüncü boyutta, tamamen teorik olur!
“Doğru” tanımları veya kabulleri üzerinden yapılan tüm mücadeleler ve yaşanan çelişkiler, izafi, göreceli bir tanım ve kabul üzerinden yapılıyor! Birisi veya bir grup, kendi “Doğru” tanımı veya kabulü üzerinden birisini veya birilerini etiketliyor! Bu etiketi tamamen izafi olan kendi kabul ettiği tanım ya da kabul üzerinden yapıyor! Burada dikkatinizi çekmek istediğim şu; hiçbir şeyden etkilenmeyen bir “Mutlak doğru” zaten teorik olarak iddia edilir, aslen evrende olması 3. Boyutta fiziki açıdan mümkün değil! Kabuller, zaten 3. Boyutun argümanı olmaz! Kabuller, 1. Tercih (Ben) ve 2. Tasarım (Ruh) boyutlarına aittir! Bunun ilk çıkışı da tercih ve tasarım olduğundan “Ben”, etkisi olmaksızın bir “Mutlak doğru” olması imkansızdır! Kabul olarak vardır! Tanrı için “Mutlak” manada her şey, söz konusu olsa da insan için bu “Ben” izafiyetinde olmak durumunda! Ben izafiyetinin görülmesi ya da kaldırılmaya çalışılması da “Marifet” olarak düşünülebilir!
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta