Hangi doğumdan bahsettiğimi daha nasıl anlatmalıyım
Daha nasıl inandırabilirim diri diri öldürülen insanlığın dirilişini
İnsanlığın bu doğumla neleri kazandığını bilmesine ne çok ihtiyaç var oysa
Ne çok muhtacız insanı anlamak ve onu sevmeye başlamaya
Sevmeye başlamak tüm coğrafi ve ırki endişelerden uzak bir duvarın tuğlaları gibi barışık
Bir duvarın tuğlaları ne ise birbirine kenetli ve sağlamca sımsıkı kopmaz bir bağ ile
Kopmaz bir bağ olmalı, bu doğumun anlattığı tüm zamanlara ve çağlara
Çağları kucaklayan sevginin ne demek olduğunu okumaya
Okudukça bu doğumun kutlu gelişini nasıl unutur insan , anlamını nasıl boşaltır
Anlamlı bir gün olduğunu doğanın yer ile göğü hisseder
Hissedilenler çığ gibi kalpleri dolaşır katı ve vahşi olan ne varsa sevgiye dönüşür
Sevgiye dönüşmeyen her şey kendini yok eder güneş karşısında karanlığın kaçışı gibi
Karanlıklardan aydınlığa çıkmanın günüdür bu doğum
Bu doğum insanın insan olduğunu fark etmesi esaretten hürriyete kavuşmasıdır
Esir olduğu dünyeviliklerin değersizliğini kavramaktır yüreğinde
Yüreğinde gerçek sevginin hakikatini bulan ve bununla insanı temizleyen
Temizlik en başta insan olmak olduğunu kavratan bir doğum
Bir doğum ki renginden dolayı insanın kınanmadığı
Kınanması gereken tek düşmanın insanın kendi nefsidir ve,
Kendini arındırmayan temizlemeyen insan kirlidir..zalimdir…
Zalim olmayı kaldıran, zulme sömürüye şirke karşı duran bir doğuştur bu kutlu doğum
Bir doğum değiştiriyorsa insanı-toplumu-hayatın akışını
Hayatın anlamını doğum ve ötesini aydınlatıyorsa doğumdur bize müjdeler getiren
Müjdeleri hak eden önüne sonsuz güzellikler serilen insan hayatın en şerefli varlığıdır
Şerefli bir yaratılışa sahip insanın yaratılış sırrına sahiplenme hakkı özgürdür
Özgür iradesiyle aşağıları da tercih eder zalim olur..cani-canavar da olur tercihidir
Tercihlerin en güzeli insan olmayı seçmektir kula kul olmaktan uzak gerçek Rabb’e
İnsana Rabb’ini öğreten insanın doğumudur bu kutlu doğum kalbe tesir ederek
Kalpler düzelirse insan düzelir…diyen insanın doğumu bugün Allah’ın iradesiyle
Allah’ı anmakla da kalpler ancak huzur bulur…
Huzur bulan kalp bulunduğu yeri değiştirir suya düşen taşın halkaları gibi
Halkanın ilki Mekke’de başlar karanlık bir şehre topluma doğmakla seçilmiş insan
Seçilmiş insanın doğumu kadar hayatı da seçkin ve etkileyici… her zaman sevgi
Sevgi ve adalet en temel ilkedir, gerektiğinde kuvvet insan için özgürlük için
Özgürlüklerin gaspedildiği, adaletin yerine şahsi nüfuzun egemen olacağı her şeye karşı duruş
Karşı duruş.yaratılış sırrını öğrenmeyi engelleyen her şeye
Engelleyici şirk taraftarı müşrik ve zalim ittifakına karşı bir doğuştur bu
Doğuşun sebebi insanı…insanlığı kurtarmak..temiz insan ve toplumu oluşturmak
Toplumu karanlıklardan çıkarmak ileri ve her zaman aydınlık günler yaşatmak
Yaşamaya değer iman ilkelerini kavratmak..yenilenmek sürekli ilahi iradenin rengiyle
Rengi Allah’ın boyasından daha güzel olanı var mı..?
Daha güzel boya kimindir..? Allah’ın boyasından…O’nun sözlerinden
Sözlerin en güzelinin elçisi olmak, pratiğini yaşamak
Yaşamak Rasulullah ‘ı örnek almaktır…yaptıklarını yorumlamak çağlara taşımaktır
Çağları peşinden sürükleyen doğumu kavramak…anlamak…anlamlandırmak…anlatmak
Anlatmak bedevinin medeniliğe dönüşmesindeki sırrı
Sırların en güzelini yakalamak doğumla yeniden doğmak her defasında …
Mustafa kaya
06.04.2006 / çengelköy
www.mustafakaya.net/frm
Kayıt Tarihi : 9.4.2006 07:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çağları peşinden sürükleyen doğumu kavramak…anlamak…anlamlandırmak…anlatmak
Anlatmak bedevinin medeniliğe dönüşmesindeki sırrı
Sırların en güzelini yakalamak doğumla yeniden doğmak her defasında ...
..........................................
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım
Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım
Nurullah Genç
Bu özel ve güzel günü kaleminizle buraya taşıdığınız için sizi gönülden tebrik ediyorum !Sağ olun değerli hocam.....H.Haghgoui
TÜM YORUMLAR (2)