doğduğunda siyah beyazdı resimler
bugün saçlarımıza baktığımız gibi bakardık
anlaşılamazdı desenler
bir yanında beyaz
arada kalmış bilmem kaç siyah avuttuğumuz
yıllar çok şey almamış
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
belgeselden çok daha ötesi olmuş
geçmiş rengarenk ve bir çok yeri hala siyah
yaşadığımız yıllaramı yoksa yaşayamadığımız yıllaramı yazıldı bilmiyorum ama sen bunun adına sevgi diyorsan belleklerimde kutsanmaya hazır bir tarih olur
radyo kültürüne yetişemedik mesela ama ferdi abiyi 'sabahçı kahves'inde sabahlarken görmüştüm
orhan abi leylasına kavuşmaya çalışırken esir düşen kadirdi 'hangi kitap yazmış insan köledir'
ve 'dört tavuğun arasına bir horoz girdiğinde' 'umut' sürgünde 'yol'a düşmüştü
sürgün ne çok kullanılmıştı oysa yurt dışında öldürülmenin tetikçisi
ve günleri ayları sembol kılan olaylar yaşananlar / yaşanamayanlar
haklısın abi 'sevgiyi anlatabilmek' anlaşılabilmekuzun soluklu bir ömür ve sabır gerektiriyor
saygı ve sevgiler ilkokul arkadaşım, sırdaşım, yoldaşım, odaşım
...Ş İ N
Seven insanın taşan yüreğinden gelen duygu seli ve zaman içinde yolculuk,eski günleri yad etme,unutulanları hatırlama..Bu duyguları yaşattı şiiriniz bana.Teşekkürler.
Can dostum değerli kardeşim harika şiirin için kutlarım çok güzel olmuş
belgesel şiir...
belgeselin dili kalandermeşrep gözlemlere maziperest bir tebessümle kurulmuş..
tarihin akışının toplumsal değişim anlamında en fazla kopuklaştığı bir dönem için yazılmış bilinçaltı akışkanlığı sağlama gayretinin bireyin üzerinden gösterimi...
Çinliler birisine beddua etmek istediklerinde şöyle derlermiş
-umarım sen her şeyin değiştiği bir çağda yaşarsın
Çin gerçekten bu bedduanın tam kalbinde yaşıyor halen.Son impararotor filminde hanedanın görkemli son üyesinin mao devriminden sonra bisiklete binen bir fabrika çalışanına dönüşmesinin şiiri yazılmıştı.
yılmaz erdoğan, ibrahim sadri yusuf hayaoloğlu gibi şairlerce yazılan bir zamanlara ah çekme ve mahallenin sıcaklığına övgü şiirleri seslendirilerek kitlelerde oldukça karşılık buldu
peki bu şiirler ne kadar kalıcı olur...
nostaljik ögelerin yüreğine dokunduğu bir kuşak tarafından elbette öncelenir bu şiirler..Ama gün geçtikçe hayat doğurganlık içinde kendini sürükledikçe tozlu raflara mahkum olur
şiir mekana ve yaşama temas ederken illaki evrensel kalıcılıkla buluştuğu oranda klasik eser olma özelliğine kavuşur.
Bir şiir maziyi füturoloji ile birlikte ele almalı derim ben yaşamayı gerçekten resmetmek istiyorsa..
Bundan başka şiirle ilgili söylenecek bir husus olarak şairin derin duyarlılığı konusu var ki şiirde tam puan alır diyorum..
saygılarımla
Heeyyy Allahım Heyyy....
Siyah beyazlıktan ne günlere kaldık Yarabbim...
O günlerden bu günlere değişmeyen tek şey Cumhur Karaca galiba.Siyah beyazlıkta da daim olan sevgiydi şimdide öyle, FARK biraz çamur bulaşmış hepsi o..Yıkayınca çıkar tabi yıkamasını bilirseniz.
Tebriklerimle
Hasta olma :))
Altmışlı yılların sonları, yetmişli yıllar ve seksenli yılların başları.
Krokisel siyasi olmayan bakış açısıyla sosyal ve siyasi şahşiyetler, çağrıştıran anlatan simgeleri; halkın keyif duyduğu, benimsediği ve prototipi haline getirdiği sanatçılar.
Ve tüm bunların yaslandırıldığı/dayandırıldığı anlatıldığı O DOĞDUĞUNDA SİYAH BEYAZ OLAN RESİMLER ile özdeşleştirilen sevgiliye destansı çığılık.
Bir zamanlar renkli resimler yoktu herkes bilir. Resimleri fotoğrafçı eski yöntemle renklendirirdi.
Şiirde siyah beyaz zamandaki saflığın renkli gönül zenginliği ayrıca anlatılmaktadır. Akla gelebilir 'resimler renklendi de gönüller, ruhlar renklendi mi sanki' gibisinden. Şiirde bu sitem belirginleştirilmiyor. Genel olarak siyah beyazın saf ve temiz sevgisi bilgece sakinlik ve üstün duyarlıkla dillendiriliyor.
Bir dönemin siyasi şahsiyetleri Demirel, Ecevit, Erbakan sembolik figürleriyle; halkın bağrına bastığı Zeki Metin, Müslüm taklitleriyle Cumhur Karaca taklit konusundaki yeteneğiyle de dikkati çekiyor. Şiir tiyatrosu olarak sahnelenebilecek bir şiir. Nostaljik yönüyle, sevgiliye hitapla, taklitleriyle üç boyutlu türü az görülen bir şiir olarak karşımıza çıkıyor.
Bu şiir bir gün sahnelendiğinde, siyasi şahsiyetlerden rahmetli Türkeş ile birlikte, şiirde adı geçen tabi ki Orhan Gencebay ile Ferdi'nin de taklitlerini yapmalıdır Cumhur Karaca.
Aynı zamanda sevilene muhteşem bir ödül bu şiir.
Gümbürdeyen, çağlayana dönüşen değişik renkli mozaiklerle harika şiirdi.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta