Suçsuzluğum inerken şehre buğün - terkediyordu yüzün beni (...)
dönük bir sırta ne denli yabancıymış oysa ruhum...
Kapının aralığından gölğen vuruyor bu gece,
hiç bilmediğim bir yalnızlıkla seviştirir gibi alaycı bir acı yontuyor tüm gövdemi...
Üşüyerek seyrediyorum,hayatın arkopellerindeki o acımasız titremeyi şimdi...
Ve sen sırtını dönerek ikimize - ömrümüze,hiç tanımadığımız kadınları,adamları hayatlarımıza katarak bir cinayetin tam orta yerinde yapayalnız bırakıyordun beni... Elimde,duvarlara çarpa çarpa kendisini parçalamış kalbim...
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.