İnliyordu yer gök top seslerinden
Beni doğurduğun gün Anne
Yıldırımlar yağıyordu
Ölüm yağdıran yıldırımlar.
Sımsıkı sardın sarmaladın beni
Bastırdın göğsüne
İşte o an!
O an büyüdüm Anne
Ne topacım oldu ne misketim
Ne körebe, ne de sek sek oynadım
Ben çocuk olamadım
Babamın kolları yoktu
Saramadı beni doya doya
Koparmışlardı kollarını
Taşlarla vura vura
Peygamber katili
LANETLİ KAVMİN zalim askerleri
Ben bu mezalimin içine doğdum
Doğduğum gün büyüdüm Anne
Filistin yanıyor
Gazze harabeye döndü
Gazze sokakları…
Âh Gazze sokakları
Sokaklar insan seli
Koşuşuyorlar sağa sola
Bilmeden ne yaptıklarını.
Hastanelere sığındık güvenli diye
Kan kokuyordu her taraf Anne; Kan!
Uzanmış yatıyor
Abbaslar, Vakkaslar, Gıyaslar
Amineler, Haticeler, Aişeler
Şehit düşmüş yatıyorlar Anne
Yüzlerce ev yakılmış yıkılmış
Binlerce çocuk şehit…
Al kanlara boyanmış gaziler
Gazilerle dolu odalar koridorlar caddeler
Kiminin parmakları yok
Kiminin ayakları
Kiminin de parçalanmış yanakları
Komşu kızı Hannanı gördüm Anne
Daha beş yaşında
İnce bir kan sızıyordu toza bulanmış yanağından
Sağında annesi yatıyordu sessiz ve nefessiz
Sol yanında şehit düşmüş babası
Ve kucağında
Yeni doğmuş kardeşinin cansız bedeni
Çocuklar gördüm çocuklar
Enkazdan çıkarılmış çocuklar
Yaralanmış yürekleri
İçin için kan ağlıyorlar
Ammar bin Yaseri gördüm Anne
Çok sevdiğim arkadaşım Ammarı
Altından çıkarmışlar enkazın
Kan kaplamış yüzün
Şarapnel parçalamış gözün
Sessizce
Öyle yatıyor upuzun
Aç
Bîilaç
Bir yudum suya muhtaç
Bir yudum suya…
Elimden bir şey gelmedi
Kendimden utandım Anne
İnsanlığımdan…
Ekmek yok
Su yok
İlaç yok
Yok, yoka karışmış
Bunu yapan peygamber katili
LANETLİ KAVİMDE merhamet yok
Filistin topraklarına
Ekip sevda tohumlarını
Yeşilin bin bir tonuna boyayacaktık Gazze sokaklarını
Avuçlarımızla suladığımız ağaçların
Kuşlar ötecekti dallarında.
Rengârenk çiçekler süsleyecekti Gazze kırlarını
Gül fidanları yeşerecekti sevgi tohumlarımızdan
Kırmızı, Pembe, Beyaz…
Gül kokusu yayılacaktı tüm cihana
Aksa güllerinden…
Ve gül dalında bülbüller
Nazlanan güllere
Sevda şarkıları söyleyecekti
Evlerimiz olacaktı karşılıklı
Pervazlarında güvercinler öten
Bin bir beldeye barış götüren
Beyaz güvercinler…
Böyle kavilleşmiştik biz Ammar’la Anne
Kıydılar kır çiçeklerimize
Güllerimize, bülbüllerimize
Barış güvercinlerimize
İçinde buram buram sevda kokan evlerimize
Kıydılar Anne!
Ben gazi oğluydum
Yeis yakışmazdı bana
Titredim ve kendime döndüm.
Bedir’de Ubeyde
Uhut’ta Hamza
Hayber’de Ali
Kerbela’da Hüseyin oldum
Aksa’da Onbaşı Hasan
Gazze’de Ahmet Yasin
Kudüste Sabah Mübarek
Ramallah’ta Muhammed Nida Oldum
Her yerde ben vardım Anne Ben…
Siper oldum vatan toprağına
Basmasın diye MELUN KAVİM ayakları
Anne! Ölümü öldürmekse kahramanlık
Ölümü, öldürdüm ben Anne
Ölümü ölümümle öldürdüm.
Ölümü ölümümle öldürdüm.
Âdem Tıraş
09.11.2023
Kayıt Tarihi : 16.11.2023 10:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!