DOĞAYI SEVEN KÜÇÜK KIZ
Naney daha 8 yaşında. Ama o kadar şey biliyor ki siz bile şaşırırsınız. Hem de yaramaz. Yaramaz ama tatlı yaramaz. Naney’in ne ablası, ne ağabeyi var. Onun sadecedoğa ile ilgili merakları var. Köpeği var adı=funny. O doğayı çok seviyor.doğa ile iç içe büyümek istiyor. Evleri tek katlı evlerinin önünde domates,fidan,gül hepsi var.annesi ve babası kızlarını daha 6 yaşındayken doğa ile ilgilenmesini çok seviyorlar.naney’in birde arkadaşı var onun adı Sally sally hafta sonları naney gile gelir. Birlikte oyunlar oynarlar. Sonra o güzel bitkileri sularlar.naney’nin huyunu herkes bilir. O doğa ile ilgilenir. Onun bitkileri bir başka olur. Yetiştirdiği domatesler olunca koparır annesine:
-Anneciğim bunuda kahvaltıya koyar mısın?
Annesibuna çok sevinir. Arkadaşı yine naney gile gelmişti. Biraz oyun oynadılar.sally,naneynin köpeği funny u sevdi. Sonra balkona çıktılar.balkonda güzel çiçekler vardı.onları suladılar.
Naney için doğa bizim hayatımızın güzelliği idi. Onlar olmadan hayat mı yaşanırdı. Doğa olmadan kuşlar mı uçar,bitkiler büyür müydü. Arkadaşı sally de naney gibi doğayı seven bir kızdı.
Onun için çok iyi anlaşıyorlardı. Bir gün sally onlara geldi.
Dedi ki:
-Naney hadi ormana gidelim. Birlikte bitkileri inceleyelim.belki kuşlar vardır. Hıı… ne dersin? Naney doğayı sevdiğinden “evet” dedi ama annesine ve babasına da sorması gerek?
Annesi ve babasına sordu.ikisi de bu işe “hayır” diyorlardı. Babası:
- naney doğayı seviyorsun ama bu kadar da değil.
Naney buna çok üzülmüştü. Sally onu teselli etmeye çalıştı.onun yerine de ormana gideceğini söyledi. Bitkileri inceleyeceğini, gördüklerini naney’e anlatacağına söz vermişti.
Ama nanay,sally ormana gidince yeniden ağlamaya başladı.onun için orman, doğa bitkiler çok önemli.
Ama sally ormana gitti bile.
Sally ormana varmıştı. Çeşit,çeşit bitkiler, her şey bu oramandaydı. Sally biraz daha ilerledi. İlerlemesi ile durması bir oldu. Çünkü tüyleri renkli bir kuşun kanadı yaralı idi. Sally onu avucunun içine aldı. Sonra ormandan çıkmaya bu güzel kuşu naney ‘e göstermek için can atıyordu.
Koşarak naney gilin evine doğru ilerlemeye başladı. Naney gilin evine gelmişti. Kapıyı naney açmıştı. Zaten sally bekliyordu. Naney elindeki kuşu görünce sally:
-Aaaa …… bu kuşu nereden buldun?
Sally:
-Ormanda kanadı yaralı. Bir bez ile saralım.
Önce yaralı yeri temizlediler.sonra sargı bezi ile sardılar.
Bu kuş değerli bir kuştu.tahminime göre bu kuş bir yerden kaçmıştı.
O gün kuşu besledim. Çok güzel bir kuştu keşke benim olsa. Bu konuyu babama söyledim.
- Eğer sahibi yok ise bu zavallı kuş bizim olabilirdi.
Babam gazete okuyordu. Gazetenin en arka sayfasında bu kuşun remi vardı. Altında kayıp yazıyordu. Demek ki bu küçük kuşun bir sahibi vardı. Ama ben vermek istemiyordum. Bu kuşun benim olsun istiyordum. Ama babam buna karşı çıktı. Sahibine kuşu geri vermemizi önerdi.
Evet. Sanırım vermeliydim. Çünkü sahibi kuşunun kaybolmasına nasılda üzülmüştür. Gazete de verilen adrese gittik. Kapıyı evin hizmetçisi açtı. Bizi içeri aldı. Sonra işte kuşun sahibi geldi.bu kız benden birkaç yaş büyüktü. Ayrıca tekerlikli sandalyeye mahkum bir kızdı. Görünce içim acıdı.
Şimdi bu kuşu vermeliydim. Çünkü kız ne bileyim işte. Kız konuşmaya başladı:
-Merhaba. Benim adım mally kuşum iki üç gün önce evden kaçtı sanırım siz buldunuz.
Kıza ben cevap verdim.
-Merhaba benim adım vaney zavallı kuşunuzu arkadaşı ormanda yaralı bir şekilde bulmuş.
Bulduğunuz için çok teşekkür ederim.
Ve mally denilen kıza kuşu verdik ama ben verirken ağlıyordum. Bu tatlı kuşu daha bugün tanımıştım ama onu çok sevmiştim.
Sonra evden çıktık. Kız yeniden kuşunu getirdiğimiz için çok teşekkür etti.
Giderken hep okuşu düşündüm. Acaba o kuşa kötü mü davranıyorlardı.belki ondan kaçmıştır.
Akşam çok mutsuzdum o kuşu bir türlü unutamıyordum.
Bugün benim doğumgünüm 14 haziran.yani ben bir doğum günü çocuğuyum.
Doğum günüme sallyde geliyor. Haaaaa….. unutmadan. Bugün mallynin yanına gideceğim. Ben onla arkadaş oldum. Hem bu vesile ile kuşu görmüş oluyorum.
Bugün mally’nin yanına gittim. Beni bekliyordu. Bugün yorgun ve mutsuz görünüyordu. Konuşmaya başladık.
Mally:
-naney biliyormusun? Sen çok iyi bir kızsın. Benimle kimse bu sakat halimle arkadaş olmadı. Hep beni dışladılar. Ama sen hem doğayı hem de insanları seviyorsun. Onları bu sakat halleriyle bile kabul ediyorsun.
Naney:
-Sakın bir dah bu şekilde konuşma. Sen bu durumda olsan bile arkadaşımsın.
Biliyor musun. Mally, bugün benim doğum günüm. Sen de doğum günüme gel.
Mally:
-Naney. Bugün ben tedavi için amerikaya gidiyorum. Beni affet ama doğum gününe gelemiyeceğim. Ama naney, doğum günün kutlu olsun.
Naney:
-olsun. Bunu düşünmen bile yeter, Bana.
Sonra saatin çok geç olduğunu fark ettim ve mally e veda ettim.eve geldiğimde annem pastamı hazırlamıştı. Arkadaşlarımda gelmişti. Çok mutluydum.
Birlikte dans ettik, pasta yedik. Kısacası her şey yaptık. Bu arada kapı çalındı. Mally gilin hizmetçisi elinde kocaman bir şey vardı verirkende “mally hanımın hediyesi”dedi.hediye ise o benim çok sevdiğim kuştu. Kafesindeydi bir not vardı:
“naney sen doğayı seven bir kızsın.ben kuşuma bakamadım. Bu kuş senin”
Ahhh…… mally. Benim düşünceli arkadaşım.
Kuşum ile çok eğleniyorum. Ben doğayı çok seviyorum.
ÖVÜNMENİN CEZASI
Hatice nine o gün kuzularını ve keçilerini otlatıyordu. Kurban bayramıydı.belki biri gelir ondan keçi veya kuzu alırdı.
Hatice ninenin kocası kurtuluş savaşında şehit olmuştu.o böyle hayvanlarını satarak geçiniyordu.
Keçiler, koyunlar, dereye tepeye çıkıyorlardı. Onları sabdetmek çok güçtü. Zavallı Hatice nine çok yorulmuştu. Biraz oturdu. Keçilerden biri diğer keçilere:
-Meee…. Ben hepinizden besili ve güzelim. Siz benim yanımda cılız kalıyorsunuz.
Diğer keçiler bu övüngeç keçiye bir cevap veremediler.
Bu arada tepelerin ardından bir adam geliyordu.hatice ninenin yanına geldi.
- Ben bir kurbanlık alacadım.
Hatice nine:
- Buyur kardaş. İstediğini al.
Adamın gözüne ilk olarak bu övüngeç keçi çarpmıştı. Sonra bu keçiyi kontrol etti. Övüngeç keçiyi aldı.ama övüngeç keçi gitmek istemiyordu. Çünkü onu keseceklerdi. Bir güzel kebap yapacaklardı. Ayaklarını geri itsede sahibi onu zorla götürüyordu.
Keçilerden biri:
- Daha demin övünüyordu. Ben besiliyim diyordu. Şimdi ise kesilecek. Güzelliğinin cezasını kurban olarak çekecek.
KÜÇÜK LİNDA
Linda bundan 4 yıl önce bir trafik kazasında sakat kalmıştı. Trafik kazasında koşup oynadığı ayaklarını kaybetmişti. Tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştı. Durumları iyiydi. Annesi babası ona bir tedavi bulmak için avusturalya’ya gitmişti. Linda’da babaannesi ile kalıyordu.
Evlerinde hizmetçi kapıya bakıyor, bu işleri yapıyordu.
Linda ise sıkılıyordu. Dışarıda kendi yaşıtları dışarı da oynuyordu. Kendi ise kaderine mahkum kalmıştı. İşte kader. Kendini avutmak için kitap okuyordu. Ama bu kendini avutmuyordu. Onunda canı dışarıya
Çıkmak istiyordu. Hizmetçi thalia yı çağırdı.
- Beni dışarı çıkar. Çocukların yanına gitmek istiyorum.
Thalia, lindayı dışarı çıkardı. Tüm çocuklar linda ya bakıyordu. Hele biri vardı ki o lindayı küçümsüyordu. Buradan gitmesini istiyordu. Sonra da şunu söyledi:
- Sen sakatsın.bizimle oynayamazsın. Hadi git buradan. Linda üzülerek:
- ama neden gideyim ki dedi ve ağlamaya başladı.gururu kırılmıştı.thalia onu yeniden eve götürürken yanına onu seven kevin geldi. Ona:
- Sen merak etme. O sana gıcıklık olsun diye yapıyor. Senin umutlarını yok etmeye çalışıyor.
Sonra thalia tekerlekli sandalyeyi sürmeye başladı. Linda’nın umutları suya düşmüştü.
Onu hep dışlayacaklarını sanıyorlardı. Onla oynamayacak sanıyordu. O gün linda yı dışlayan kız bisiklet sürüyordu. O anda o dar yoldan inekler geçiyordu. Bisikleti süren kötü kız bisikleti ile uçuruma yuvarlandı. Onu oradan çoban kurtardı.ama hastaneye götürdüklerinde kötü kızın bacağı kırılmış olduğunu söylediler. Artık lindayı dışlayan kötü kız daha yürüyemiyordu. Tüm halk onu ziyaret etmeye gelmişlerdi. En arkadan linda geldi. Tekerlekli arabasını thaliayı sürüyordu. Kötü kız ağlıyordu. Linda’da ona geçmiş olsun dedi.
Kötü kız:
- Ben insanları kötülemenin, küçük düşürmenin cezasını öğrendim kötü bir kız olduğumu biliyorum. Cezamı anladım.
Burcu UÇAK
ADANA-AĞUSTOS-2006
Kayıt Tarihi : 13.10.2006 15:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
- Ben insanları kötülemenin, küçük düşürmenin cezasını öğrendim kötü bir kız olduğumu biliyorum. Cezamı anladım.

güneyin kızı
TÜM YORUMLAR (2)