Bana bir yol tarif et
Ucunda sen, başında ben
Uzun olsun; çok değil ama
Uzun olsun be...
Çakıl taşlarıyla kesilesi, kan gölü ayaklara sahip olmadan da çekmesi kolay o acıyı
Kolay eline enjektörü almadan müptela kadar küçük göz bebeklerine sahip olması
Ve taşıdı yanaklarıma o lanet olası hüznü gırtlağı
Kumdan kaleleri yıkmak için harcadığın güce eşdeğer çabayla,
Dizleri üstüne çökertirsin en asil geçinen kadını.
Satırlarım geceye talim
Damla damla akıyor penceremden çiğ
Sen kokuyor şu zifiri
Titriyor bedenim çivi ayazında it gibi...
Şu sayıyı görmeye amma da alışmışım
Merhaba kagıdım
Gene seninleyim...
Dedimki sadık dostumla bir iki satır dertleşeyim
Senki;
Mutlulugun en huzurlusunu
Gündüz hala geceden uzun mu şu mevsimde?
O kadar azmı kalemimi ağlattığım süre.
Her şiirim kağıtla tek gecelik ilişkim sonunda dünyaya gelmişse,
Anlatamam artık şahanelik hallerini güneş doğana dek...
Tanrısal hislerse eğer gönlüme kattığın değere denk
Yap-boz u tamamlayan parçasın
Cümleye anlam katan yüklem
Noktayı vuran kalem...
Penceremden sızan ışıkta bile hüzün var
Evim hissediyor eksikliği
Delirmekle huzur bulmak arasında ki
İnce çizgidir varlığın
Defterimdeki seni yırtan bir şey bu
Adın...
Duyduğumda kalp atışlarım ki patlarcasına hızlanır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!