İste güneşi indirip avuçlarına koyayım
Emret sana yıldızlardan başına bir taç yapayım
Sen istersen Erciyes’i ta kökünden yıkarım
Yeter ki benden seni sevmememi isteme
Bir türlü ulaşamam yıllardır peşindeyim
Çaresiz yetişemem yorgundur ayaklarım
Pencerenin önünde hep geçmeni beklerim
Umutla yollarına gelir diye bakarım
Yaşlı ağaçlar gibi içten içe eririm
Bu kaçıncı yürek çöküntüleri
Bu kaçıncı sevda sonu aldanış
Tüm sevgililerden sevgi beklerken
Bastırır azgın fırtına karakış
Melek gibi birden çıkar karşına
Yürekte sevgiler yanar hale kor olur
Yakar hep durmaksızın bıkmaksızın çepçevre
Dudaklar şarkılara yıllarca bıkkın küskün
Tutsak kalınır birden dertli tüm ezgilere
Yüreğimde o vardı unuttum çoktan onu
Dünyam birden renklendi geldi acının sonu
Şimdi umutlarlayım aşklarla yaşıyorum
Unutan unutulur öğren artık sen bunu
Onu ben nasıl sevdim kendime şaşıyorum
Yıllardır peşindeyim yetişemedim sana
Umut yok kavuşamam yorgundur ayaklarım
Bıkmaksızın beklerim senin tekrar gelmeni
Kahrolurum özlemle yollarına bakarım
Gece gündüz içerken hep seni düşünürüm
Yokluğun hep büyüyor yüreğim de durmadan
Gözlerin acımasız yakıyor parçalıyor
Karanlık göklerimin yağmurlu bulutları
Beni en olmaz anda aniden yakalıyor
Sana yazmak yürekten tüm sevgimi anlatmak
Yaşamımca bir seni aşkını istiyorum
Unutup dertlerimi çok zor bir yana atmak
Seninle mutluluğa kavuşmak istiyorum
Yokluğun çekilmiyor yaşam kanlı bıçaklı
Niçin girdin kalbime bilmiyordun sevmeyi
Boş kaldı bak ellerim kaybedince sevgimi
Ruhumda bitmez acı kıvranıyor durmadan
Beni sen sevmiyorsan geriver sen kalbimi
İnanmak zor seninle geçen güzel günlere
Güzelliklerle dertlerin yoğrulduğu Anadolu
Irmaklarından gümüşler akan güzel bir yöredir
Apaydınlık sabahlarda kimse görmez çevresini
Karanlıklarda görmeyi yalnızca Veysel’ler bilir
canım babacığım böyle bir günde yanımızda olmanı ne çok isterdik babalar günün kutlu olsun babalar günün kutlu olsun canm babam