Mümkün olsa unutmam seni inan ki anmam
Hülyalarından kaçmam rüyalarıma koymam
Bağrıma taşlar bassam yollarına bakmasam
Ellerini okşasam gözlerini unutsam
Dünyalarım hep haram sensizsem yaşayamam
Önce sevmekti arzum ölümü istiyorum
Bıktım artık nazından sana git git diyorum
İnanmam bundan sonra ne sevgiye ne aşka
Sana hep yaşam boyu mutluluk diliyorum
Tüm mucizeler senden bana gelir
Sen Musa’nın elinde ki asasın
Güzel duyguları hep sevgin verir
Sen hristiyan gözünde İsa’sın
Düşünürler seni aşkı düşünür
Lanet olsun kadere bu alın yazısına
Acı keder hep bizim tapulu malımız mı
Razı idim seninle binlerce yıl yanmaya
Ayrı ayrı yaşamak bizim yaşamımız mı
Unutmadık seni büyük Mevlana
Gönüllenmiş gibi bırakıp gittin
Ayrılığın adı hiç söylenmedi
Beş yüz yıl sonra da aşklarla geldin
Ben ona tapıyorken o beni hiç sevmedi
Bu aşkı niye verdin bana sen ulu tanrım
Koştum peşinden onun yıllar yılı bıkmadan
Ben ona sevgi diye umutsuzca yalvardım
O da bir kul değil mi onun da kalbi yok mu
Kan tükürmekte hoştur siyah geceler boyu
Benim için ağlayıp sakın üzülmeyesin
Bitmeyen acılarda bana mutluluk verir
Ama sevdiceğim sen bunları bilemezsin
Yutkunup kan kusarken acıların içinde
Süreç o süreç değil kaybettim sevdalarımı
Aydınlık sabahlara diktim bakışlarımı
Zehir kattın aşıma kaygısız yarınıma
Kaybettim sevgi yüklü sakin limanlarımı
Dudaklarım bir türlü sevdalara açılmaz
Tutkum yeşil göze sıcak bakışa
Uzak bir kent vardı küçük sevimsiz
Güzelim sen çıktın birden karşıma
Böylece başladı aşk hikayemiz
Gözlerimde yangın yüreğim tutsak
Konuğuz bu dünyada unutmamalıyız bunu
Sanma ki bu yaşam bitmez tarihlerin yoktur sonu
Sevgiyle varken yaşamak bu savaşlar bilmem niye
Değerini bilmeliyiz ömrümüz bize hediye
Zaten ne kadar günün var üzülmeye değer mi ki
canım babacığım böyle bir günde yanımızda olmanı ne çok isterdik babalar günün kutlu olsun babalar günün kutlu olsun canm babam