Yıllardır hep aynı kavğa,kurguyla
Uyuduk, büyüdük geldik bu güne
Adem yaratılmış kudret nuruyla
Geçmiş nice asır faydası kime
Nuhun gemisinin geçmiş zamanı
Musa Tur dağında görmüş Rahmanı
İsa gök yüzüne kurmuş mekanı
Artık fayda vermez çağa bu güne
Bitti Süleymanın tükenmez varı
Gereksiz Yakubun ah ile zarı
Ne Yusufun tahtı Mısır diyarı
Hepisi gömüldü hayale, düne
Ne Alinin hakkı , Hakem olayı
Gadiri Hum olurmu yıksak dünyayı
Bin yıl söylesekte şu kerbelayı
Artık Şimir gelmez imana,dine
Her gün lanetlesek Yezidi burdan
Hüseyin kurtulmaz iftira şerden
Kendimizi feda etsek hep birden
Gidip varamayız zalim Mevrana
Çekip alırmıyız Mansuru dardan
Nesemi,Fazlıyı bu ahu zardan
Kurtulmak kolaymı iftiralardan
Acımadan kıyılırken insana
Ateşe girenler çıksada diri
Zehiri içenler döksede geri
Kayayı, duvarı yürütse beri
Fayda etmez gökte uçan, uçana
Akıl ile mantık en büyük değer
İlimle aşılır bütün engeller
Ne Haccaclar kaldı ne değirmenler
Taşından eser yok kalmadı bine
Bir perde çekelim karanlık düne
Yönelsin insanlık ilime, fene
Böylece çıkılır aydınlık güne
Can Babadan haber olsun her yana
Ozan Doğan Can Baba
Terkeyleyip gaybet, kini
Kurduğumuz nevruz cemi
Ayırmadan seni, beni
Nevruzunuz kutlu olsun
Okunur deyiş, duazlar
Dönülür semah, pervazlar
Dağılır lokma, niyazlar
Nevruzunuz kutlu olsun
Alinin doğduğu gündür
Fadimenin düğünüdür
Sevinecek gün bu gündür
Nevruzunuz kutlu olsun
Canlanır tabiat ana
Lale, nerğiz gelir cana
Barış, kardeşlikten yana
Nevruzunuz kutlu olsun
Tohum karışır toprağa
Can gelir dala,budağa
Doğan çiçeğe, yaprağa
Nevruzunuz kutlu olsun
Ozan Doğan Can Baba
Ömrünü harcadın hizmete aşka
Erenler yolunda Pir Ali Baba
Dünya gözü ile görseydim keşke
Erenler yolunda Pir Ali Baba
Haydar, Haydar derdin inlerdi dağlar
Sesine,sedana sevenler ağlar
Dört yanını sarmış zeytinler, bağlar
Erenler yolunda Pir Ali Baba
Tahta kuşlar köyü ne güzel mekan
Kaz dağları sanki bezenmiş kalkan
Nice gönüllere olmuşsun sultan
Erenler yolunda Pir Ali Baba
Ozan Doğancanım uğradı yolum
Seni zikreyledi mızrabım telim
Ardında Çamlıbel nakışlı kilim
Erenler yolunda Pir Ali Baba
Edremit, Güre Tahtakuşlar köyü
Kabristanında Ali Ekber Çiçekin
mezarını ziyareti sırasındaki
duygularım.
07. 2006 yılı
Ozan Doğan Can Baba
Pirim himmet eyle çıkayım yola
Klavuzum olsun ceddi celalin
Başıma gelmeden bir kaza bela
Klavuzum olsun ceddi celalin
Sen klavuz olki yolun pirisin
Yakılsın çerağlar canlar dirilsin
Kurulsun erkanlar, cemler görülsün
Klavuzum olsun ceddi celalin
Dil bizdendir deriz nefes pirdendir
Gönülden,gönüle akıp gidendir
Yolumun çerasi şule verendir
Klavuzum olsun ceddi celalin
Bu garip yolcuya olasın yoldaş
Müşkülüm hal edip halime haldaş
Darda sıkıntıda yanımda kardaş
Klavuzum olsun ceddi celalin
Hz.Muhammed Mustafa Ali Murteza
Hasanla,Hüseyin, Zeyneli Aba
Bakır,Cafer,Musa, Alyul Rıza
Klavuzum olsun ceddi celalin
İmam Taki,Naki, Aliyul Asker
İmam Mehdi sırda gezinen nefer
Hacı Bektaş Veli hem pir hem rehber
Klavuzum olsun ceddi celalin
Baba Mansur,Kureş,Üryan Hızırlı
Cemal Abdal, Ağuçanlı,Hubyarlı
Can Baba,Abdal Musa,Hızır boz atlı
Klavuzum olsun ceddi celalin
Dedelerim rehber idi bu yolda
Hizmet ocakları gönülde dilde
Can Baba derlerdi garip bir halde
Klavuzum olsun ceddi celalin
Tekmandan, Çayırlı oradan Karsa
Cem edip canları nerde kim varsa
Can Baba bu kapıda kim hizmet verse
Klavuzum olsun ceddi celali
Ozan Doğan Can Baba
Merhametli Yüce Rabbim
Seni nasıl tanıttılar
Rahmetine, keremine
Cefru, cefayı kattılar
Şad olupta gülmeyince
Maksadına ermeyince
Ayaği taşa değince
Sorumlu seni tuttular
Nice kıytırık işlere
Akıl yordular boş yere
Akıl dışı her değere
Mücizatlar yarattılar
Divanına durmak için
Secdelere varmak için
Adaleti kurmak için
Eline değnek verdiler
Kader, kısmet, nasip ile
Çektirdiler bunca çile
Bin türlü dubara ile
Adına at koşturdular
Derde girince başları
Dediler Rabbin işleri
Kaygıları, telaşları
Perdeleyip kapattılar
Din adına Hak adına
Vardılar işin tadına
Yapıp senin hesabına
Nice kanlar akıttılar
Bunca cürüm işlediler
Rabbin emridir dediler
Senin adını verdiler
Abarttıkça, abarttılar
Zahidin cennet sevdası
Bu imiş derdi davası
Bozuldu işin havası
Korkuyu iman yaptılar
Adam başı otuz huri
Ğögüsleri diri, diri
Bal, süt, şarap nehirleri
Ortalığı şen ettiler
Köşkler, sofralar,saraylar
Hizmetçiler uşaklar var
Kalitesi en son ayar
Mekanlar inşa ettiler
Serin gölgeler, sedirler
İpekten,tülden örtüler
Türlü takıyla mücevher
Hazineler bahşettiler
Birde işin öbür yanı
Sıratla katran kazanı
Girenlerin yanar canı
Ateşler, narlar yaktılar
Zehir, zıkkım içirdiler
Su diye irin verdiler
Baş aşşağı dönderdiler
Tekbirini şaşırtılar
Derde salıpta gezdiren
Usandırıpta,bezdiren
Nice yarayı azdıran
Allı, pullu donattılar
Yakan, yıkan eylediler
Derde sokan eylediler
Durup bakan eylediler
Doksan, dokuz ad taktılar
Hemi derdi veren derler
Hemi de derman dilerler
Bak adına neler, neler
Bol keseden dağıttılar
Bitmez rahmeti, Rahmanı
O kutsal kıldı insanı
İncitmez verdiği canı
Başına neler ettiler
Can Baba sonsuz rahmetin
Hiç tükenmez merhametin
Bulunmaz kinin, nefretin
Ondandır sana taptılar
Ozan Doğan Can Baba
Bu gün mubarek bir gündür
Erenlerin düğünüdür
Çalsın sazlar gümbür, gümbür
Süt içilir nevruz günü
Bir olunca iki gönül,
Biter keder kalmaz müşkül
Nergiz ile lale, sümbül
Gül açılır nevruz günü
Ali ile Fatıma yar
Bu günde verdiler ikrar
Dağılır lokma,niyazlar
Dem çekilir nevruz günü
Adem Seyfullahtan beri
Yapılır nevruz cemleri
Güzellik sarar her yeri
Don biçilir nevruz günü
Can Babanın nefesine
Kulak ver Haktır sesine
Özğürlüğün vadisine
Yol açılır nevruz günü
Ozan Doğan Can Baba
Zalimin zülmüne karşı
Kavgamızda Pir Sultan var
Yüreklerden taşıp,coşan
Sevdamızda Pir Sultan var
Emekçinin emeğinde
Buram, buram ak terinde
Evimizin har yerinde
Soframızda Pir Sultan Var
Hak için kavgaya giren
Mansur gibi dara duran
İnsanlığa gönül veren
Yolumuzda Pir Sultan var
Gurbetinde,sılasında
Yaylasında, obasında
Adetinde, töresinde
Türkümüzde Pir Sultan var
Toyda, düğünde bayramda
Baş eğmeyen her adımda
Turnamızın kanadında
Semamızda Pir Sultan var
Yurdumun her karışında
Gerçekleri çağrışımda
Eyleminde, barışında
Davamızda Pir Sultan var
Aşılmaz yüce dağlarda
Zehmeride kışta karda
Günümüzde yarınlarda
Önümüzde Pir Sultan var
Doğan canların özünde
Hem sazında hem sözünde
Karanlığın kör gözünde
Şevkimizde Pir Sultan var
Ozan Doğan Can Baba
Yirmi yıldır hasret ile gelirim
Özlemim gönlümde kaldı ha kaldı
Dedim bir kaç deyiş, duaz söylerim
Sazımda elimde kaldı ha kaldı
Sayın Başkanımız eski komutan
Onların aşkıyla ayakta vatan
Adil, adaletli sevindi her can
Sözümde dilimde kaldı ha kaldı
Yıllardır hep aynı canlar meydanda
Dolanır dururlar bizim harmanda
Bizdende bir lokma olsun sofrada
Petekte balımda kaldı ha kaldı
Bir zaman beş taşta semah dönderdim
Canlar Allah,Allah dedi birliği gördüm
İsmi taşta yazılı bir şehit verdim
Bunlarda hatrımda kaldı ha kaldı
Can Baba bilemem bu çark bu devran
Mazlumdan be kesten döner ne zaman
Pirim Hacı Bektaş medet eleman
Yükümde belimde kaldı ha kaldı
Ozan Doğan Can Baba
Eğer Hakkı bulup görmek istersen
Hak senin özünde mevcuttur dostum
Arama Arapta, Çinde, Yemende
Hak senin özünde mevcuttur dostum
İkilikten geçip biri bulanda
Gidip bir mürşide talip olanda
İkrar verip ikrarında duranda
Hak senin özünde mevcuttur dostum
Eline, beline hemde diline
Sahip olur isen fel, ameline
Uymaz isen fitne,fesat, zalime
Hak senin özünde mevcuttur dostum
Meylini vermeden eli kanlıya
Sevğini bağışla cümle canlıya
Uyma şu arsıza, küf beyinliye
Hak senin özünde mevcuttur dostum
Şu gönlün bir kabe temiz olursa
Gittiğin yol kıblen doğru kalırsa
Can Baba yarinden gönlün hoş ise
Hak senin özünde mevcuttur dostum
Ozan Doğan Can Baba
Dinlemem Şeyhi, ağayı
Muska, büyüyü, fetvayı
Bunlar kararttı dünyayı
Al hepsini vur şu taşa
Sarıldılar din, imana
Hükmettiler bunca cana
Gerçekler çıksa meydana
Sen o zaman bak telaşa
Kimi Hakka oldu vekil
Biziz dedi ulu nesil
Din imanı edip kefil
Oturdu makama başa
Överler cennet alayı
Sözde sevmezler dünyayı
Sürerler zevki sefayı
Bir günleri geçmez boşa
Doğan canlar devirdiler
Ateşe, nara verdiler
Kendi devranın sürdüler
Tac oldular cahil başa
Ozan Doğan Can Baba
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!