Aldım son bir gayretle masamdaki kadehi
İçtim kendi gönlümce ümit kapılarında
Bağırdım avaz avaz şu kötü kaderimi
Sesim kısık gözüm yaş ümit kapılarında
Neden dedim kendimce bahtımdaki karaya
(Bu şiir kaybolmaya yüz tutan aşık atışmalarına ithaf olunurken, şiirde kişinin mantığı ile gönlü arasındaki atışmaya yer verilmiştir.)
Aşkına akıl ermez, feryadın sonu gelmez
Çekemezsin bu kahrı gel vazgeç deli gönül
O yarin gönlü yoksa bu işin sonu gelmez
Çekemezsin bu kahrı gel vazgeç deli gönül
Özledim bir tanem özledim her şeyini
Tenini, nefesini, gülüşünü özledim
Hasretin alev gibi sararken bedenimi
Ben sensiz gecelerde sensizliği özledim
Hayalin serap gibi doğarken gözlerime
Divane dolaştım gezdim dünyayı
Günlerde arayıp bulsam izini
Gündüzde hiç yoktun gece rüyayı
Görsem uyku boyu bulsam izini
Rüzgarla uçuştum dağda bayırda
Karanlık ve sessiz gecelerin
Sarhoş bir aşığıydım ben içki masalarında
Kadehinde iki duble sen
Mezemse ay ışığı ve resmin
Hayalinle kadeh tokuşturarak
Seni içerdim yudum yudum
Uyu güzel kız uyu
Önce başını yasla göğsüme
Bedenim bulut olsun bedenine
Bulutlarla birleşsin serin
Birleşsin elimde bir elin
Bir diğeri dolanıp arkamdan
Güneşe benzer hüsn-ü cemalin
Aşk olup od ile yanasım gelir
Ay ile bezeli en sade halin
Mehtapta yakamoz olasım gelir
O narin kıskıvrak ince belini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!