Ömür yaşanan gündür, akşam olmayabilir.
Gece sabaha gebe, güneş doğmayabilir.
Her nefes yaşamından ölümüne can alır
Beden yok olur gider insanlık baki kalır..
Gecelerin karanlıksa soğukta varsa
Bedenini aşkımın ateşi sarsın.
Dört mevsim’in birtek baharı varsa
Sen benim gönlümde hep ilkbaharsın..
Eğer temmuz ayı sıcağındaysan
Biz vadide iki dere misali, birleşip bütünleştik.
Damarlarımızda nehir oldu gönül coşkularımız
Çağlayanlarımız oldu birlikte döküldüğümüz
Girdaplarımız vardı birbirimizde kaybolduğumuz.
Ve mavi denizlerin özgürlüklerine süzülen,
Hayallerimizin hırçın dalgaları vardı köpük köpük...
Doğruları savunursan, kanıt ararlar.
Yanlışlara yanıt verme, hesap sorarlar.
Eskidenmiş, ’’doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar’’
iki fazlasıyla gerçekleşir infazlar şimdi
Önce söverler, sonra döverler sonra kovarlar..
Seslensem sesimi duyacak kadar yakın
Sana yaklaşamıyacağım kadar uzaksın bana.
Düşüncelerimde var olduğun kadar hayal
Düşlerime konuk oduğun kadar ruyasın bana.
Kocaman güneş, minicik kara bir buluta teslim olmuştu.
Ve daha’da koyulaşarak büyümüştü minik bulut.
Küçücük buluttan kocaman karanlık doğmuştu dünyama.
Gün karanlık olmuş, içim daralmıştı..
Seni düşünüyordum, sana koşuyordum düşümde.
Gelme çocukluk aşkım
Sakın gelme.
Gelmeni istemediğim
Seni istemediğimden değil
Seni sevmediğimden hiç değil
Seviyorum her canlıyı
Ve tüm tabiatı
Sınırlara sığmayan
Sevgi dolu yürekle.
Doğadan zarar gördüm
Doğallığındandır dedim.
Her günün bitiminde karanlık varsa,
Sen karanlıkları delen yıldız gibisin.
Yaprağı dal tprağa nasıl bağlarsa,
Sen de beni hayata bağlar gibisin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!