Anadoluda bir köy de doğdu.....
Karıncaya selam veren biriyim
Yırtıcı kuşlardan sanmayın beni
Yuvarlamış götürüyor kaderin seli
Eğilip kolumdan çekmeyin beni
Bana ters esiyor dünyanın yeli
Ben seni severmiyim
Doğayı sevdim
Dağları taşları
Tabiatın kanunlarını sevdim
Rüzgarda hırpalanan bulutları
Suda balıkları sevdim
Ben yağmur yağsın desem dolu yağar
Ben güneş doğsun desem ay tutulur
Sana seni anlatayım desem dil tutulur
Sana Gül demem
Dersem bütün güller kurur
Sabah seni göreceğim dersem
daha çocuktum
ne zaman ayrıldım
ayrılmak zorunda bırakıldım
bilmiyorum evden
annemin hayal mayal simasını
babamınsa sesini hatırlıyorum şimdi
sen ağlama karanfilim
bak ağlamayı suç sayıyorlar
sen gülmede karanfilim
güldükçe ağladı sanıyorlar
Bosnada Filistinde Kosovada güller açmıyor
açsada koparıyorlar karanfil'im
Anam anam canım anam
Ana nedir bilmem ki ben
Ana diyenlere baka baka öğrendim
Ana şefkati nedir almadım ki ben
Alanlara baka baka öğrendim
Sen sağ kalasın
Bir oda
Bir saray
Sarayı parçalamışlar
İçinde kalmış bir oda
Oda da yedi bölme
Beşi gülüyor
Toprağım ben
Özünde ben
Közünde ben
Her şeyim ben
Ben sen olmuşum
Her yönüyle sana amade durmuşum
Okul arkadaşı üç kel adamdık
Kısacası aynı kafadandık
Oynamaya saçımız bile yoktu
Göz göre göre dökmüştük onları
Takımlara göre peruk takardık
Aynaya bakıp birde jöle atardık
Dünyayı beraber dolaşacaktık
O ovaları aşacaktı bense dağları
Susadığımızda derelerden su içecektik
O kana kana bense
Bense doymadan kalkacaktık
Çiçek tarlalarından geçecektik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!