kara karanlık bir geceyi
aydınlık bir sabaha vuruyordum.
bir iç ülkeden bir ülkeye doğru yol alırken
bir yandan yaşamın yeni zorluklarını düşünüyor,bir yandanda daha güzel bir yaşamın
beni beklediğinin avuntusuyla geçiriyordum başı boş saatleri.
yani bir yanım zorluklarla mücadele etmenin yollarını ararken ağlıyordu korkakca,
Yanıtla
Tümünü Yanıtla
İçinde İlet
Ek Olarak İlet
Posta Kutusu
Çöp
yine akşam oldu
ve
ankarada yağmur var bu gece
yüreğim kangölü çığlıkları
karşımda nemrutun bedensiz insanları
ve etrafımı sarmış çinlilerin o meşur duvarı
birlikte başlamıştık ikimiz
yaşamın yazılı kirli sayfalarına
yaşadıklarımız önceden yazılıydı ve
sonumuzun ne olacağı belliydi ne yapabilirdik ki
oysa biz bütün buynlardan habersiz
yaşadıklarımızı yeniden işlemeye çalışıyorduk
bir ses ver küçüğüm sadece bir ses
ne bileyim can de mesela
yada karşımda dur ve bak,sadece bak
ne bileyim
bir çiçeğe baktığın gibi mesela
yada şekilsiz bir taş parçasına...
seni arıyorum kendimde
çok uzaklarda yanlızlığımla
başka iklimlerdeyim bilemessin
sevgini kalbime yazdım
seni arıyorum kendimde
biraz daha vurulmak için
kaç zamanım geçti böyle savruk
deli çoban fırtınası ile
kaç zaman,kaç gecem geçti böyle üşüyerek acem ilinde
biliyormusun
kaç seferler yaptım ufkumun her köşesine
biliyormusun kaç milyon asırdır seni koyuyorum her düşümün en baş köşesine...
demek bu günde gelecekti ha
demek beni busefer kurşunsuz vuracaktın
demek hiç değerim yokmuş o bal karası gözlerinde
akşam yağmur yağıyor ve beni terk ediyorsun
haydarpaşa garında ıslak bir sokak köpeğiyle
baş başa bırakarak olsun be gülüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!