Bir tarlada açtım gözlerimi,
annemin yüzü ile eş zamanlı tanıdım bamyayı
kanaryanın sesi yankılanırken uçsuz bucaksız ovada
annemin sevinç gözyaşları içinde, acısının çığlıklarıydı ilk duyduklarım
karıncalar benim kardeşimdi, ilk selamlayanlardandı beni
vızıltıları ise kara sineklerinin
müziğin duyduğum ilk tınıları
akşamında babam geldi ilk günümün
bamya çuvallarını sırtlamak
karakaçanın sırtına vurmak için
annemin sabahtan doldurduğu.
işte ozaman tanıştım ben karakaçanla, ama büyümüştüm çoktan
bir kaç saatimi geride bırakmıştım,
tarladaki birkaç zeytin ağacından birinin gölgesinde
yüzü anneminkinden farklıydı babamın, sonradan öğrendiğim
sakal ve bıyık kıllarıyla..
şimdi bir ağaç bulmuşum da koca şehir istanbulda
hızla geçip giden araçları, koşar adım koşturan insanlarını seyrelemekteyim
ve bunca hızlı zamana yetişmek için düşüncelere dalgın halde.
tanımamış olsam börtü böceği
bilmemiş olsam karakaçanı, çomarı
gölgesinde yatmamış olsam çınarlarının
kahkahalarıma katmamış olsa sesini bülbülün
görmemiş olsam karıncaları, arıları
işte ozaman görecektiniz beni
ne kadar benzerdim size
nasıl pervasızca tüketirdim doğa anayı
nasıl ağlatırdım anaları babaları
nasıl
siz gibi
Kayıt Tarihi : 30.3.2007 20:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!