I
Ulu Tanrı’m, dertlerle bol çehrem benim,
Yâd ellerde bağrım şahrem şahrem benim.
Bir düşün öz yurdunun ki o nağmesi,
Uzak bırakılmış gür sesi, nâmesi.
Şark’ta soyuma hürlük olmadı bâkî,
Bir ite ki mahpus kaldı, mütebâkî.
Dört bir yanda bize onca mücazatlık
Edilir, sormazlar suç mu hiç azatlık?!
Türkeli’nin özgürlüğü, istiklâlim!
Turan için yegâne bu istidlâlim!
Bizleri kullananlardan bin kürk çıkar,
Müebbet vatan yolunda bir “kırk” çıkar
Bu dediklerimdir yaşama emelim,
Gürcü ve Çinli’ye mahkûm ülkem, elim.
Hasretlerin en katısı, dertler içre,
Yaşanır mı tabutluk misali hücre?!
Parladıkça mâzînin hüsn-ü hilâlı,
Özgür kılar mı kökün dünü bir lâlı?
Yahut kaç asrın düşmanı Kızıl ilhâk?
Yıllardır benimdir o mütezellil hakk!
Varsın dönmesin biz için felek çarkı,
Turan yolunda Garp da bilecek Şark’ı!
Sanma zulmetin on katı hazan olur,
Türk'te elbet hakikati yazan olur!
II
O şairim ben, millete düşkün olmuş,
Gâyesi için gurbete köçkün olmuş.
Ben o şairim ki dağlardır yoldaşım,
Bayraktır hem örtüm hem mezar, yol, taşım!
Söyleyin, ülkü adlı şanlı hisârı,
Düşman bürür, uyumak mı intisârı?!
Türk yurtlarından çıkmaz oldu mahlûkât,
Dilde barış ama niyette mahrukât.
Kaç vakittir bağrıma saplar hançeri,
Çârem bir tek benim, tek benden içeri!
Ve gel, bak Garp’a, dil-i nâşâdımıza,
Bak siyasi yeşili, yaş, adımıza
Kasteder, daim makam için riyâkâr,
Der: “Uyuttukça kan daha diri akar!”
Tanrı bahşetmedi bize ülviyeti,
Koru atalar mirası hüviyeti!
Benimdir o şanlı geçmiş, iftihârım,
Nerde kadimlerim, neden bitti hârım?!
Dün Karabağ’da azat oldu Kelbecer,
Bes Urumçi nerede, söyle eybecer?!
Ona ne gerek söz, şahsidir himmeti,
Ey bihâber soyum, aksidir hidmeti!
Gafletten doğamayan şu ayyâmım ben,
İşitilmeyen bir duygu, peyâmım ben.
III
Hiçbir zât can değil bana benden öte,
Başkadır hilkâtim bilinenden öte.
Cephelerde öldükçe yine dirildim,
Hangi gürûh önünde, kime eğildim?!
Söyle kimdir o vakitten mütevelli?
Sözde halaskâr, onundur küt evveli!
Özge yandan bekleme dahi iâne,
Özde yatar fikri elden dâhiâne!
Kanma yâd olanlara kırık, çürüktür,
Cefâdan kurtuluş ancak Türkçülüktür!
Diri cesetlerinin dili sömürü,
Türk’ümün düşmanla çevrili ömürü.
Kabarır zaman ile kinim, hiddetim!
Artık yok ihanete tâkat, müddetim.
Bakma ki öten tevâfuklar benimdir,
Elbet doğacak o ufuklar benimdir!
Kayıt Tarihi : 10.7.2023 14:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.